Öldürücü darbelerle kırk yerinden
Kırdılar mı seni ey dağlanmış kalbim?
Bir sağnak fışkırıyor kor gözlerinden
Ustası kim,seni kime götüreyim?
Gittim mi bir kere
Yalvarsan da gelmem.
Kırılan cam toplanır;
Fakat kırılan kalp,
Toplanır mı bilmem.
Kanadı kırık bir martı
Uçar,uçar,uçar;yorulur
Ve sonunda düşer yüreğimin çölüne.
Ne de çok sevinir yeşil başlı ördek,
Kavuşunca gölüne.
Kırmızı gül
Kar gibi ak
Kadife gibi yumuşak
Yumuşacık
Dikensiz…
Geçti yaz,geldi sonbahar
Sararan ayva mı,
Kızaran nar mı?
Gelen kış mı, yâr mı?
Yâr şöyle dursun
Usul usul yağarken,
Severim sesini yağmurun.
Ninni gibi gelir bana.
Kokusunu getirir ,
Bahçedeki ıhlamurun.
Hayalin gelir birden aklıma.
Bütün haşmetiyle geldi beyaz kış
Ve bütün doğa beyaza büründü.
Kar severler tutarlar iken alkış,
Hayvanlar karlar içinde süründü.
Karların inceden yağdığı yerde
Dokunsun hayatıma hayatın ya Resülallah!
Sen şahsın,sen padişahlar padişahısın,sen pîr,
Ne mutlu bana olabilirsem kapında kıtmîr.
Üfleyince boruya bir gün görevli melek
Ne canlar kalır ne cananlar ne de nuh felek
Tamam olunca vakit,savrulacak gök ve yer
Uçup gidecek bir anda umut ve hayaller.
Ben bir çınarım
Yaprakları dallarına
Dalları gövdesne
Gövdesi köklerine
Kökleri toprağa bağlı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!