Yüreğimde gizlinmiş hüzün bulutlarından
Seçerek kelimeleri mürekkebi gölgelerden arındırarak
Yalnızlığımın ayrılığının hüsranları kazıyarak
Hasretimin çığlıklarını yarınlara karaladım
Çocukluğumun masumiyet debbeleşmelerini
Senin yüzün güneş mi ay mı
Gözlerin gönlümde açan nergis mi nilüfer mi
Dilime kondurduğun ismin ateş mi su mu
Ey nazlı dilber
Yoluna güller dökeyim
Sonbahar yaprak dökümü gibi döküldün
Yeşil çimenleri kesen bir tırpan gibi
Sensizliği kesti hüzün ayı eylül
Kirpiklerime doladı sensizliğin kırmızılığı
Gidiyorum Senden uzaklara düşünmecesine
İnanma gözyaşlarıma haykırışlarıma
Bu gözyaşlarım senin için değil
Hatalarım için Sol tarafım sıkışıyor
İki bulutun birleşmesiyle Sensizliğe düşen damlalarla
Gönderiyorum yüreğimdeki söyleyemediğim kelimeleri
Rüzgârın hırçınca eserek ağacı eğmesiyle umutları
Tohumun toprak fidan olmasıyla hayallerimi
Seni anlatmaya hiç söz yeter mi
Gözlerim özleminle akmaya yetermi
Sensiz bu diyar bu beden gülermi
Sen gülsün sen lalesin sen nursun şefaatçisin
Güzel ahlakınla bir devri kapattın
Yüzün Güldüğünde Gözlerinde Yaşıyorum Ahir eti
Hülyalarıma Karıştırıyorum Cehennemi
Kadehleri Devirmişçesine Yüreğim Issız Ve Sensiz
Tebessüm Eden Dudak arında Bu Yürek Hangi Hülyayı Kurmaz
Sensizliğin Firarındaki Yarınlarıma
Denizin çalkalanması gibi çalkaladı bu günahlar
Yaprağın rüzgârla uçması gibi uçurdu nefs arzular
Gecenin karanlığının sokakları kaplaması gibi
Kapladı bedenimi şehvet kıyafetleri
Gök hutbenin kapıları açıldı
Dururken sızlıyor yüreğimdeki sensizlik
Tütüyorsun gönlümde
Tutamıyorum gözyaşlarımı akıyor yüreğime
Bir feryat ilişti dilime
Hasretler sensizliğe sınırlar çizmiş
Bu vatan için ayrı gayrı düşmüşler
Yüreklerden kucaklardan yardan anadan babadan kopmuşlar
Göklere uzanan al kırmızıyı yüreklere taşımışlar
Anayı, yarı toprağın bağrından kopan filiz demişler
Bu vatana bir can borcu var değip
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!