Acizlikten, üzüntüden, tasadan, kederden
Korkaklıktan, kabir azabından, cehennem ateşinden
Düşmanlık duygularıyla oturup kalkanların kalplerden
Gönüllerin muhabbetle yumuşadığı sinelerin genişlediği
Sahile Vuran Gözyaşları Karışıyor Kırmızıya
Yırtık Elbiseler Gizliyor Bakanların Yüreğindeki Kiri
Tırnakların Arasındaki Kara Oluyor Yüzlere Bir bir Maske
Yosunlar Okşar Tenini Titrer Bakan Gözlerdeki İnsanlık Şefkati
Mumlar titrer sızlar ve biter
Gezer şafağın ağarmasıyla dağlarda
Gözyaşılar damla damla mısraşarak vurur
Neyin ruhuna çaresizliği vuruşu gibi
Sensizliğe yapışmış ızdırapa dolanmış kader
Gönlüme Bırakılan Yangınlar Gözyaşlarıma Söndürme
Gök Kubbeye Misk Tadı Veren Hasretin Renklerini İndirme
Kılıca Benzeyen Bakışlarını Parça Parça Olan Hayallerimden Çekme
Çaresizliğin iltihabına Dönen Kıvranışlarımdan Umutları Silme
Gönüleri mesk etleyen
Gözlerdeki yaş ile sevgi seline çağlatan
Kelimeler mısra mısra feyz eyleyen
Emin ül sıddıkı anlatan
Saygı hoşgörüyü hedef ettiren
Yaş 20 nefeste çiçekler açarken
Peygamber kucağına
Bilmez itaat emri günü gün ederken
Öğrenir 3 beş nöbeti kusar dağa bayıra
Verilir saat ikide vur emri
Gören sanır ki sevdadan zevki sefa çekerim
Yüreğimde yanar kül olur mecnuna dönerim
Dilden söz söyledikçe özlemlerle nar’a düşer dururum
Gülün açılıyla bülbülle yâre-i hicran çekerim
Gözleri boyayan siyah boya şehvetini
Dillerin dolanmaları Zinkaflı kelimeleri
Kulakları tırmalayan gıybet iniltileri
Ellerin kibir tohumuyla çekişmelerini
Vicdanları yürekliğin saflığı yalanlarıyla temizlemeleri
Sabahın esintinde kuşların kanatlarında
Yağmur damlaların akasyaya özlemle vuruşunda
Vapurun hasretle çığlık çığlık ötüşünde
Bacaların tütüşündeki sislerde
Sensizliğin yangınları söndürüşü gizli
Her gece aynı yine yıldızlar ve yalnızlık
Küf tutmuş gözlerden akan yaşlar
Dudaklarda Kelepçe vurulmuş sözler
Birikmiş avuçlarda ayrılık külleri



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!