Lalezanları Uçurdum
Yaprakların Sarıp Dökülmesi
Kuşların Sensizliğe Karışması
Rüzgârların Uğultusundaki Çığlıklar
Yüreğime Bir Burukluk Dökülür
Vuslat gecesinde bakiye yanış varış düğünü kurulur
Akar niye gönüllerden Kevserler
Neyin ateşinden gönüller ummana döner
Pişer hamlar kavuşma dergâhında güller laleler Mevlana döner
Duvardaki fotoğraftaki gözelerin
Dokunur sensizliğe bir hoş sefa bırakır
Hatıralardaki sevda çığlıklarım
Kardelen kokusu bırakır odama
Üzülme terk ettim diye
Yoruldum
Yoruldum sensizliği taşımaktan
Gözlerinde yanmaktan savrulmaktan
Aşkı ikbali yazan ellerim tutmaz oldu
Ab-ı şor çeşm akar oldu
Baba evini karalara bulanmış
tahta kapının önünde helalleşin
yüreğe diken batar gibi battı ayrılığa
elimde kaldı gün sayırak yapılan ceyizler
hhepimiz çocuk ken sokaklar oynardık
bazen dövüşür barışırdık
büyüklüğe dair hayaller kurardık
ama mutluluğumuzu üzerimizden atmazdık
biz daha çocukken
Gören sanır ki sevdadan zevki sefa çekerim
Yüreğimde yanar kül olur mecnuna dönerim
Dilden söz söyledikçe özlemlerle nar’a düşer dururum
Gülün açılıyla bülbülle yâre-i hicran çekerim
Gözleri boyayan siyah boya şehvetini
Dillerin dolanmaları Zinkaflı kelimeleri
Kulakları tırmalayan gıybet iniltileri
Ellerin kibir tohumuyla çekişmelerini
Vicdanları yürekliğin saflığı yalanlarıyla temizlemeleri
Sabahın esintinde kuşların kanatlarında
Yağmur damlaların akasyaya özlemle vuruşunda
Vapurun hasretle çığlık çığlık ötüşünde
Bacaların tütüşündeki sislerde
Sensizliğin yangınları söndürüşü gizli
Her gece aynı yine yıldızlar ve yalnızlık
Küf tutmuş gözlerden akan yaşlar
Dudaklarda Kelepçe vurulmuş sözler
Birikmiş avuçlarda ayrılık külleri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!