Alınların secdeye gelmeyince
Eller sema kalkmayınca
Dillerden muhabbetler çıkmayınca
Renkler solmuş çiçekler kurumuş
Zaman ezanın göstermeyince
Bilgisayarımın beyni hasta olmuş
Mouse sinin kuyruğu kaçmış
Web in gözünde renkler karışmış
Koş bilgi işlem koş ali Batuhan
Mikrofonu kulağı tırmalıyor
Gideceğini anladı gözlerim
Coşan dalgalar gibi
Sardı yüreğimi gözyaşlarım
Baharın kırılgan mügesi gibi
Kırıldı soldu bu da-ül kalb
Hatırlar mısın
Yıllar önce gözlerinde
Dalmıştım olmadık hayallere
Seni seviyorum derken ağlamıştım
Hiç umursamayıp gitmiştin sende
Elimde bir çiçekle kala kalmıştım
Yüreğime oturdu bir sancı yutkunamadım
Kelimeler düğümlendi kaleme dökemedim
Şiir yazacaktım sana ilk baş da sevdiğimi ifade edecektim
Sonra nasıl buraya kadara geldiğimizi sitem edecektim
Sonra bana verdiğim acıların tarifini anlatacaktım falan filan
Gel safa bahşet yüreğime neşe ile muhabbet edelim
Gülelim badenin yanışıyla dünya arzusunu alalım
Bakinin dokunuşuyla tensim suyunu içelim
Kasr-ı Cinân’ı seyredelim namaza gidelim
Bir şiir okudum bir kitap okudum eskilerden
En güzelmiş o zamanlar çocukluk ne güzel yaşanırmış
Büyükler oturur çocuklara masallar anlatılmış eskilerden
Komşular gelince en güzel takımlar konurmuş
Sen ne kadar pas desen sensizliği pas tuttursan
Sensizliğimi sağır etsen sessizce haykırıyorum
Yüreğime serptiğin tohumları toplasan da
Bıraktığı orkidemsi kokun büyütür yalnızlığım
Yüreğime bıraktığın soğuk sevda çekişlerin
gözyaşım hak ile akmadıkça
dilim hak ile söylemedikçe
elim hak ile tutmadıkça
Kar Gibi Üzerini Örtüm Hatıraların Üzerini Gözyaşımla
Birer Birer Dilime Takıldı Yansızlığın Haykırışları Titredi Hayallerim
Rüyalarıma Döküldü Hasretin Çaresizliğin Yok Edilişi
Gözlerinde Bıraktın Sensizliği Rutubetli Ve Soğuk Akşamlara
Dalgalar Vuruyor Sensizliğin İlk Yanan Mehtaplarına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!