kalemimden dökülen şiirler
karanlığımı aydınlatan
baharıma açan gülü lalem
misk-i amber gibi etrafımda kokan
sensin kadınım
Bir güzele gönül verdim
Elime kıymık battı geçer diye yetindi
Geceleri resmini öpüp yattım
Hasretlik bitince akşamları öp dedim
Çocuk musun dedi
bu sabah Kaldırımları uzanmış
Kalbimde demlediğim sensizliğin özlem çayı
İle ısınyor hayallerim
Sensizliğin gri duman çiçekleri uçuştu rüzgarlara hasrete
Kelimelerin göğsümü yarmaları
Sevdama dünya yontuların birikmeleri
Dudağıma şehvet mayhoşluğu konmaları
Ellerimin üç beş kâğıtla tabut ağırlığı kaldırmaları
Yüreklere açılan Furkan yolu kaybetmeleri
Son Bir ayrılık şarkısı
Sessizce çal bizim için
Kâğıda çiz resimlerimizi
Mutluluğun gölgelerini
Söndür bu gece yıldızları
Yoncanın üstünde bir çiğ parçası gibi
Kuşun gagasındaki bir kırıntı gibi
Bülbülün güle divane dşvane seslenmesi gibi
Yunus hikmet diye yanması gibi
Sahilin falezlerine oturdum dalgaların vurmasıyla
Düşlerimde büyüttüğüm hayallerimde yutkunamadığım
Hasretimin üryan yanışlarında ayrılığın sancısını
Yüreğimde biriktirdiğim sensizliği çırılçıplak soydum
Vişne kokusu bırakan dudaklarında titrek bedenime bıraktığın özleminle
Osmanım
Onur duydum seninle tanıştığıma
Seninle olan muhabbetime gönlümü ısıttın
Mutluğuma bir nebze ayar kattın
Alkışlanırsın ayakta
Doktorun hastaya verdiği ilaç gibi
Geleceğin ilacısın filizlenen çiçeğin toprağısın
Gevşek zihniyetlere atılan tözlere umut aşılayansın
Elere kâğıt kalem tutuşurken ileriye gitmenin çizgisi çizensin
Kalplere bülbül şakırtısı gibi sevgi işleyesin
Sevginin çağladığı
Gözyaşların yürekleri dağladığı
Yüreklerde aşk-ı meltemin estiği
Dillerde saadet misk-in söylediği
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!