Sevinci kalmadı artık basamakları
Koşar adım atlayarak çıkmanın.
Anlamı yok pür telaşla yürürken
Hem önüne hem arkana bakmanın.
Nasıl da haklıymış eskiler bunu söylerken
Kıyılara vurur seher
Yakamoz göz kırpar uzaktan,
Bir nebze mutluysam eğer
İnan ki döneceğini sanmaktan.
Yanık bir türkü tutturur çoban
Çocukluğumuzda çirkin sesleriyle uyandığımız,
Sonra gülünç hikayelerine kandığımız kargalar.
Kuşlar aleminde en çok onları severim.
Ne leylekler ne kırlangıçlar ne de diğer kuşlar,
Hiçbirisi vefalı değildir kargalar kadar.
Ne kadar sevilip korunsalar da
Yürüyorum İzmir'in öksüz sokaklarında.
Özlediğim kapılar yüzüme kapanıyor.
Körfez kirli bir suyla kıvranıyor uzakta
Gözlerim her kuytuda bir hayali arıyor.
O hayal yüreğimde yıllar yılı duruyor
Bir bataklık gibisin
Çırpındıkça battığım
Senin yanında her an
Yaramı kanattığım.
Bu aşk değil bir kabus
Nasıl bir tasarım bu, anlamak çok zor,
Koca bir gövde iki küçük ayak üzerinde
Üstelik tüm bilginleri şaşırtan bir dengede.
İster kilometrelerce yürür,isterse durur yerinde
Koşar tırmanır isterse zıplar üzerinde.
Güler ağlar konuşur,her duygu bir resimdir yüzünde
Daha dün buradaydı
Bir çubuktan oltası
Karşıyaka sahili
Belki günün ortası.
Deniz kirli ve yeşil
İki gül arabamda
Bir beyaz bir kırmızı
O Urla akşamında
Senin için açmıştı.
Umut vardı birinde
Duvar saatim ağlaşır durur
Gecenin en zalim yalnızlığında,
Akrep ve yelkovan sabırla yürür
Umutlar sessizce kaybolduğunda.
Derin bir uyku çöker üstüme
Zaman, hep çabuk geçsin isteriz
Özlediğimiz şeylere kavuşmak
Acılarımızdan kurtulmak için.
Bazen bir dakika, bir saati
Hatta yılları iple çekeriz.
Oysa bir hasreti bitirmek,



-
Ahmet Emer
Tüm YorumlarSayın Kemal Bey, Ne mutlu bu şiiri yazdığınız kişiye.Ne mutlu böyle sevebilene.Yüreğine sağlık.Kutlarım.