Niye derler, bunlar yaşlanmış diye
Kalp yorulup, baş düşmeyince yere
Başlar eğik, dertler çoğalsa bile
Yaşlanmak elde mi? bilse herkes de
Acı keder katar katar dizilir
Türk'üm dedim başa bela dediler
Müslümanım bir de bunu duy dedim
Hep birlikte bunlar yobaz dediler
Vallahi de billahi de yuh derim
Hedefimi derim Kızıl Elmadır
Bak sana"Ne Mutlu Türk'üm Diyene”
Ortalıkta döneliyor güllerde
Gurur verir yaptıkları işlerle
Kurban Olam TÜRK'üm diyen dillere
Türk’ün diyenin bellidir bayrağı
Anadolu Türk’üm benim.
Türkü söyler Türk’üm benim
Her devir de ölen benim
Ölen değil, Şehit benim
Müslüman dır Türk’üm benim
Görmüyor mu insanların gözleri
Duymuyor mu gelen feryat sesleri
Yanan canlar, yakmıyor mu kalpleri
Ne olacak bu ülkemin halleri
Acı feryat sıra sıra dizilir
Yeniler bilse eskilerin kıymeti
Hele bir de duysa çektiği eziyeti
Namlunun ucunda geçirdiği günleri
Bir lokma ekmeğin on kişinin pay edişini
Yoktu bir yatak bir yorgan yatacak yeri
Görseydi üç beş ülkücünün aynı yataydaki kardeşliği
Unutamam seni, nameler yazdım
Aklımdan çıkmıyor görsen halimi
Adını dillerden aklıma kazdım
Mecnunun çöllerde görsen halimi
Ayakta duramam bir çare bulun
Tam kırk gün kırk gece yürüyor çocuklar
Düğüne gitmiyor bu çocuklar.
Bu çocuklar ölümden kaçıyor, ölümden
Ana yok, baba yok
Bacı, kardeş yok yanında
Kuşlar gibi kaçıyor ölümden.
Üşüdüm annem, üşüdüm bu yerde
Ne yatak var, ne yorgan şu yerde
Altım beton, yatıyorum o yerde
Kucaklayıp, ısıtsan da be annem
Akşam olur, herkes gider evine
Baktım sana hazırlıklar başlamış
Vakit gelmiş, gidiyorsun o yola
Dön bak hele heybende de ne varmış
Yarar mı hiç vardığında orada
Yaşarken düştün, dünyanın derdine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!