Yüreği benziyor kara kazana
Dilleri kepçedir her haltı yiyor
Karıştıkça her gün azan azana
Dedi kodu yapan kul hakkı yiyor
Dedi kodu moda her yerde gezer
Yüzüme baka baka, utanmadan konuşur
On parmağı kapkara, her gelene çalıyor
Doktor bile çaresiz, biliminden utanır
İnsanlarda hastalık, dedikodu yapıyor
Kasaba gitme kardeş, ölü eti bedava
Dediler ki şimdi hazan mevsimi
Gökte ne bulut var nede bir yağmur
Yağmuru getiren bulut değişti
Dertlinin gözünden akanları var
Kapaklı kazanda kaynayan dert var
Düşmüş definenin her gün peşine
Zenginliği aramaz niye yürekte
Küpü doldururken düşer derdine
Sevgisiz kalınca fitne yürekte
Define ararken tilkiye benzer
Zilli dedim, yeter artık çalmasan
Dönüp bakan, arar oldu bir kadın
Nere baksam görür oldum bir çalan
Adı sanı erkek, değil ki kadın
*
Her kusuru arar olduk kadında
Değilmi ki insanım, şu dünyada yaşarken
Hırsıma yenilerek, sayısız nefesleri
Beyhude heveslere, deli gibi harcarken
Dertler ile doldurduk, şu kısa ömürleri
Küçücük yaştan beri, seviyoruz desekte
Değirmen dönüyor suyu belirsiz
Testisi sağlamlar görsen uyanık
Dünyayı yese de cepler deliksiz
Gözleri doymayan yüreği yanık
Masumdur halleri sevimli olur
Hastane içinde görünce beni
Yüzüme bakarak delirmiş dedi
Ağlayıp sızlayıp üzdüler beni
Gencecik yavrumuz delirmiş dedi
Durdurup sordular gönlümün derdi
Elimde bir sopa bir de tencere
Dibine vurdukça sesler çıkıyor
Arada türküyle şarkı deyince
İnsanlar gülerek delidir diyor
Üstüme başıma bakmayın sakın
Yağmurlarla yarıştım, o yağdıkça ağladım
Kimselere demeden karaları bağladım
Boşa geçen ömürde geçmişimi aradım
Tozpembe hayallere deli gönlü bağladım
Hepsi uçup giderken boşa çıkan ellerim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!