Unutmak mümkün değil, verilen söz tutulur
Bir güzele bin name, hemen her gün dizilir
Sözünden cayan namert, ne yenir ne yutulur
İnce telli saz ile, güzel name dizilir
*
Kalem bile oynarken, hattat gibi yazıyor,
Nasıl bir iz bırakıyor
Nasıl bir etki ediyor ki
Yaşarken, elim elinde
Gözü hep üstümde
Sözleri bir bir yüreğimde,
Nakış gibi işliyor ta ciğerime
Nasılda arayıp nasılda bulur
Eleğe benzeyen sersem yüreği
Su akıp giderken sevgi mi durur
Kirlenmiş ruhların sersem yüreği
Dışından bakarsan oldukça güzel
Nasılda dik duruyor, saçları uçuşurken
Şahlanmış tay üstünde, semaya uçar gider
Telli sazın üstünde, mızraplar koşuşurken
Yüreğinde sevdası, gelip gönlüme girer
Kimi zaman kelebek, kanadı çırpınırken
Nasılda vuruyor şu hayat bana
Yaralarım sırtta değil doktor bey
Nasırlaşmış acılar yürekte yana
Gönlümün dermanı kimde doktor bey
Güvendiğim dağlar kış ile boran
Özüme bulaşınca kara gri lekeler
Deyin bana bakalım nasıl huzur bulayım
Yürekler delinince iman tutmaz dökülür
Bir bilene soralım nasıl huzur bulayım
Yıllar yılı geçiyor Kuranı okumak yok
Benliğime güvenip, her gün yola çıkarken
Doğruluktan kaçarak, insanlığı saçarken
İnsanlara yüksekten, küçümseyip bakarken
Deyin hele çevremde, nasıl insan toplansın
Yürek esir olunca birilerin elinde
Geçti benim karşıma, nasılda bir gülüyor
Hiç durmadan konuşur, durmuş birde soruyor
Cevabımı duymadan, kendi cevap veriyor
Iyi gördüm çok iyi, şimdi nasılsın diyor
Sevdiğini söyleyip, her gün bana söz veren
Nazar değse yanar yürek koz olur
Gözden düşen dolu olur taş olur
Garip gönül bir hoş olur nar olur
Zemheri ayazı, nazar etmesin
*
Söyledim hekime, dert etme sakın
Tek tek basıp yürürken, oynar sazın telleri
Gül yüzüyle gülerken, edası işvesiyle
Nazlı nazlı dönerken, şıkırdıyor elleri
Gündüz gözü mum yakar, yürekteki sevgiyle
*
Gözleri fırıl fırıl, güneş gibi parlarken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!