Eski nesil bir olmuş, geçinmiyor yeniyle
Birbirini sevse de, sürtüşürler yinede
Su üstüne çıkmadan, silahlar dillerinde
Büyükler öğüt verse, küçükler bak hırlıyor
Hepisi üç beş kişi, aynı eve yaşarken
Koşar adım gidiyorlar
Nere gider bu insanlar
Rüzgar gibi uçuyorlar
Tutabilmek mümkün değil
Bir kaç karış suratları
Gönlümün sultanı bir yılın ayı
Sefalar getirdin Şehr-i Ramazan.
Her türlü bereket güzellik ayı
Sefalar getirdin Şehr-i Ramazan.
İnsan beşerdir hataya düşer
Hak Muhammed geldi bu gün dünyaya
Selam olsun onu seven canlara
Helal olsun onu gören ensara
Ne mutlu görmeden seven canlara
Peygamber geldi, alemler nurlandı
Kamış sazlık yerden kopup gelince
Ustanın elinde oluvermiş NEY
Dinlenip yüreğe vuru verince
Tasavvuf dilinde Hu diyordu NEY
Kimi kullanırken telli sazları
Hürriyet ve istiklal, herkese nasip olmaz
Bir Müslüman Allahtan, başkasına kul olmaz
Yaşasın Cumhuriyet, köleden aydın olmaz
Aydınlık yarınlarda, imanımla yaşayım
Yaşarken şu dünyada, özün sözün bir olsun
Bir kor'un için de birlikte yandık
Bir damla gözyaşın yüreğim yakar
Her türlü acıyı beraber çektik
Hüzünlü gözyaşım yüzüme akar
Hayatın anlamı sevmekte başlar
Milletimin bağrı yanık insanı
Derdi çeker yükü çeker her zaman
Eli nasır sırtı kambur canlarım
Eza çeker cefa çeker her zaman
Tepeden bakmayın inin aşağı
Gülü ansam, sönük kalır yanında
Bülbül konsa, huzur bulur o anda
Bu güzellik, belki senin kanında
Sana bakan, huzur bulur ruhunda
*
Dile geldi, suskun duran kalemim
Eğilmemek içindir, hak huzurda eğilmek
Ölüm güneş gibidir, gerçeği görebilmek
Yamuk çizgiden kaçıp, gün gelip gülebilmek
Yeni hayat başlarken, huzurda kalabilmek
*
Büyük kimdir bilenler, yükseklerden bakmıyor



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!