Ağlayarak doğar, gelir dünyaya
Umuda tutunup, yaşasan burda
Gülmek senin hakkın, gül kahkahayla
Gül gibi kokarsın yalan dünyada
Gülsün dudakların, açsın güllerin
Ortalık yanıyor dumanı tütmez
Ucundan tuttuğum, yürek yakıyor
Ömür gelip geçer yüzümüz gülmez
Gözüm dökmese de özüm ağlıyor
*
Suratlar ekşimiş turşu satıyor
Ah ah!
Yine beklersin güneş doğacak diye
Bak sen yine yanlış yaptın
Bekle ki gündüz olacak diye
Aklını kiraya mı verdin,
Sen ellere hep gülüyordun ya,
Ah be yalancı bahar
Sende benzedin şu yalancı insanlara
Yalancı insan konuşunca
Saf insan hemen içini döküyor
Bizim ağaçlar da yine kandırıldı
Biraz güneş biraz ısı yetti kandırılmaya
Ah bu şehir beni benden
Seni de benden aldı
Ne güzel günler yaşadım geçmiş günlerde
Ama şimdi kaldım çaresiz,
Kimi zaman eşsiz, kimi zaman yar'sız ve evlatsız
Kaldım on binler içinde hep yapayalnız
Cümle alem söylüyor, arının sırrı baldır
Kendini bilse insan, her hali ayrı sırdır
Yüce Rabbim yaratmış, yüceler yücesidir
Allahın tek elcisi, örneği peygamberdir
Ah şu umutlarım
Sigarının dumanı gibi bir bir uçup gidiyor şimdi.
Ekmeğim aşımdı
Aldığım her bir nefesti
Çölde kalmış bir insanın içtiği suydu
Geleceğim için,
Ahu Zar
Ahu zar ettirip, gözyaşımı döktürme
Kula kulluk ettirip elinde oyuncak eyleme
Ellerin yumruğu çarparken göğsüme
Yarab sen beni kuluna boyun eğdirme
Ne güzel günlerdi eski yıllarım
Bülbül gibi öten kırdı dalları
Aklara boyandı kara saçlarım
Kuruyan çiçeği sular yaşları
Herkesin elinde bir kaç iğnesi
Ak güvercin gibi uçarak gelen
Dertliye hastaya şifalar sensin
Gülücük saçarak moraller veren
Hastayı ayağa kaldıran sensin
Ne gündüzü belli, nede gecesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!