şakalaşmayı bırakmalıydık
hiçbir şey eskisi gibi olmamalıydı müstehzi
ardınsıra yürüyebilir solan çiçek ölüleri boş ver
sahibimiz yok bizim gülüm olmayacak
rollerimiz değişecek kan deryasıyız ya bir de mutlulukla
farkımız bu bizim
sevdan alemde yeni bir hakikat
sen ilk yalansın
ikna olamamış suçların şüphelisi
sen içimde
birdenbire kara görmüş denizci çığlığısın
aramızda inkarı imkansız paylaşılmış orman yolculuğu
seninle baktım kendime
kaldım öleyazdım
kelimeler bitti bir zaman
şüpheyle uzandı göğe bakışlarım
şüpheyle baktım ellerime
ellerim saçlarıma yabani
yeryüzümdü aşkın
gtimişliğin daha sıcak
şımarık bir uğultusuzluk
bekler kapıda
ben toprağa gücenmiş bir böceğim
sesim boş
sazıydı ya
köşebaşlarına sinmiş her tıkırtı
ya da yansıması soysuz bir ışığın
umutlarımın kör noktalı sazıydı ya
konuşmaktan korkarım
üzerimde laciverdî ağlamaklı
dünyaya darmadağın saçların
gülümser elmacıklar dururken bir köşede
dargın yalınayak
karagün dostu mektupların
koşar adım hikayeleri gibi
su elimde kurak ayna
sinema bileti merakıyım boydanboya
annemin hazırladığı beslenme çantamda
sana yazdığım arabesk sözler
dişleri kırık tarağımda tel tel kekreliğin
evden kaçtığımsın kıçım başım bormabok
suyun tenimdeki gölgesiyle irkildi hayalimdeki halin
çok uzun yolculuklara hazırlanırcasına arı duru
ve çok uzun yollardan gelmişçesine nazlı
iç yankıma nasıl kuruldun ah bir bilse bunu saçların
dolanır mıydı tel tel yaz yalnızlıklarımda
kıvrım kıvrım kırsal duruşlu...
uzaklıklar yok olur gidişinle
belirsizleşir acılar
sen
çocukluğumda abaküste bile saydığım
sayısızım
hep bu yüzden
Bravo öğretmenim. Başarılar diliyorum. Bir perde açılır biri kapanır.