acılar ki
sığmaz geceye
şarkılar da unutulmuş
ağlamaklı bu dem
sen misin tek cabası
ayrılıkların
yaldızlıydı karanlık
sen vardın yokluğunla
aydınlığa özlem vardı
ve lanet okumak vardı faşizme
sana söz verdiğim gibi
hiçbir şey paylaşmadım yıldızlarla
sanki boyama kitabımsın renksiz renkli
bir bakıma renklerini borçlusun bana
ana renklerini yitirmiş ama derin zevkli
benim çerçevesi yüzünün batmış binbir tona
saçlarını şarkılarımla tamamlasam ellerin yine sessiz
tuttuk aramıza yatırdık kar sesli...
konuşma aptal
donuyorum
uçurumlarıma buz dağları doldurdun
içi boş
kabaca yoksul
tılsımsızlığı sessizleşirdi poyrazın
mahalle sessizleşirdi
çocuklar umarsız uykularına dalarken
uzayıp giden çırpınışıyla günün en son alazları
kalbimi avuçlar gibi dururdu bakışlarındaki
nehirsel içerik
herşey bıraktığın gibi bir ben değilim
yağmurumdan utanıyorum
herşey bıraktığın gibi bir ben değilim
ayrılığı seninle tanıyorum
herşey bıraktığın gibi bir ben değilim
yağmuru gebe bıraktı düşlerim ağlamaklı
tümüyle sahte bir ustura bu sonbahar
kalp atışımın sararmış ağaçlarında elmas kesikleri
şiir büyük bir müsamahadır
anlam yas tutan bakıştaki açısızlığım
bakışımda senin imân
o yok kim bilmiyorum ama ona ölesiye aşığım işte
olmayan biri
içimdeki aşk arıyor onu
yıktık tüm değer yargılarını
tersine döner dünya meşgul tüm gezegen
hep bir kavgaya doğru yolcu
bileklerimizde sımsıkı sarı sayfa kokusu
birbirimizi anlama tatili sayarak şiiri
iliklerimize kadar üşümesek keşfedemezdik
katedilen zorun içimizdeki yarada yazlaştığını
ve hep aynı kentte yaşardık rüyalarımızda da
biriktirdim
acı
tatlı
korku
biriktirdim
güzellik biriktirdim
Bravo öğretmenim. Başarılar diliyorum. Bir perde açılır biri kapanır.