Bıçak sırtı hayallerim var benim
Düşlerimde aşkı zehir zemberek
Anlatan falcılar, kanımı emdi
Bir yayla çiçeği hercailiği
Kokun bazı safran, bazı çiğdemdi
Kanıma zehrini sundu engerek
Yazdım, bu güne kadar zulmü de zulmeti de
Hem zengini, yoksulu hem dürüst hem hırsızı
Cehennemi de gördüm yaşarken cenneti de
Kalemime dem oldu ugursuzu, arsızı
Seni her gördüğümde
Büyür kaldırım taşları, devasa
Sıkışır yollar
Büyür içimdeki sancılar
Büyür kara yazgımın masum ifadesi
Seni her gördüğümde depreşir yeniden acılar
Boşa kürek çekme, yiğidim boşa
Yelkeni rüzgâra salıver gitsin!
Evliya mısın sen, veli mi, haşa!
Postunu, pazardan alıver gitsin!
Gözlerinde delirmiş dalgalar beliriyor
Kıyılarına sinmiş okyanus yılgınlığı
İçinde gemilerin rotasız, deliriyor
Korsanların, koynunda pervasız çılgınlığı
Kokun yanı başımda, gözlerin uzaklarda
Bir serçe kanadının hayaline kapıldı
Yusufçuk uçmayı da biliyordu üstelik
Büyüdü günden güne gönlündeki incelik
Çarkıfelek döndükçe bam teline kapıldı
Belki de aşk adının hayaline kapıldı
Ne bağ tanır ne çiçek yusufçuk yabanidir
Kalbini parçalamış gezdiği iniş-yokuş
Sükuta altın deyip lal olmuştu hanidir
Gözyaşına karışıp uçuşan onlarca kuş
Kanadına serpilen umutlar insanidir.
Ve gittin, gidişin aleme yüktü
Gözlerde yolculuk telaşı kaldı.
Bıraktığın boşluk senden büyüktü
Tabutuna sığmaz naaşı kaldı.
Kısaldı, tebessüm dolu zamanlar
Yolcusuyuz alemin bugün var yarın yokuz
Bir gün deniz üstünde, bir gün semada gülüm.
Yaşıyoruz hallice, bir gün aç, bir gün tokuz
Bazen yedi canlıyız, bazen komada gülüm.
Yürüyoruz, önümüz ardımıza gebedir



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!