Bin dokuz yüz seksenin yirmi altı nisanı
Annemin kucağında açtım gözlerimi ben.
Dedem koymuş adımı, hatırlatıp kurbanı
O gün bugün peşimde bıçağını bileyen.
Erzurum' un en ücra ilçesinin köyünde
Adını özlem koydum bütün ukdelerimin
Kokluyorum hatrıma geldikçe mendil gibi
Yokluğunda karardı dünyası içerimin
Her hatıran yanıyor içerde kandil gibi
Kırdığım tüm kalpler avucumdaydı
Yoruldum sevgili, yorduğum kadar
Kan çanağı gözler baş ucumdaydi
Gördüm, baş ucunda durduğum kadar
Yorulmuş hayaller bir adım önde
Gözlerinde upuzun ve ipince bir çığlık
Bakışında renklerin tüm sırları gizlidir
Umudumdaki çukur, hayalimdeki dağlık
Gülüşünde yurdumun bozkırları gizlidir
Madem mavi değil artık gökyüzü
Kanat çırpmasınlar boşuna kuşlar
Bu karanlık beni yutmadan evvel
Aldım bir nefes de senin için yar
Alabora olmuş gemilerdesin
Kokunu denize katar gözlerin
Kimbilir nerede ne seferdesin
Hangi yüreklerde atar gözlerin
Ok olur sineme batar gözlerin
Ben yaşadım, evet, hatırlıyorum
Kuşlar ölüyordu, göğün yüzünde
Ölü kuş sesiyle doldu Erzurum
Gün karardı her bir kuş öldüğünde
Ben yaşadım, evet, hatırlıyorum
Gördüğüm nedir peki, göründüğünden farklı
Ruhundaki kırılmış aynalardan yansıyan
Pembe incili kaftan giymiş sanki çarıklı
Volkanı buzdağına nasıl çevirir insan
Gözyaşlarıyla her gün akıyor gözbebeği
Çaresiz de, yoksun de, beni hain belleme
Ben en çok yüreğime ihanet ettim Cana!
Bıraktığın beni gör, ötesini elleme
Ben eski ben değilim, sen yoktun, yittim Cana!
Üstüme harabat inşa etmişler
Temeli kalbime çakmışlar, Cano!
Hem çayırlarımda koyun gütmüşler
Hem tarlalarımı yakmışlar, Cano!
Yaptığım hayırlar şerre yorulmuş



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!