-1-
Kuraklıktan çatlayan toprağa maraz düştü
Rahmete küfredenler çaldı bereketini
Kim ödeyecek onca yetimin diyetini
Gene güçsüze dua, güce imtiyaz düştü.
Ne zaman bir seher yeline düşse
Üşümüşlüğünü Güneş’ten bilir.
Karartır ufkunu ruhundaki kir
Revan olur kulak verdiği sese
Ah! Yüreğim şimdi nerde, kim bilir!
Göklerde bir isyan başlattı, sonra
Kahırla toprağa düştü gözlerin.
Bir lanet uğramış gibi yağmura
Çatlamış dudağa düştü gözlerin.
Ahh, ahu gözlerin, ahh o gözlerin!
Ah anam ah! Sen şimdi dikilip başucumda
Ellerim ellerinde sorsan hal hatır anne.
Saklasam gecelerce kokunu avucumda
Dökülse gözlerimden yüz binlerce sır anne.
Ah anam ah! Kaktüsler çöle yağmur derledi
Uyku yok, gecenin üçünde bari
Hayal ol, geceme gel anneciğim!
Onca kirin pasın içinde bari
Gönlümü avcuna al anneciğim!
Hayal ol, geceme gel anneciğim!
Güvercinler taklaya geldi de yakalandı
Tuzağı kuran çocuk, kimin elinde ipin?
Kaç yuvaya mal oldu ah bilsen bu tertibin
Son tahlilde birinin kanadı parçalandı
Birinin gözünde yaş birinin canı yandı
Bugün senin doğum günün sevgilim
Geceye şavkından yıldız yağıyor.
Arz ı endamından tutuldu dilim
Güneş bile sanki ilk kez doğuyor.
Kurt kuzuya, ak karaya yar oldu
Yüreğime ateş saldı gözlerin
Hükmetti dünyama her bir kıvılcım
Kınında tutuklu kaldı kılıcım
Hançeremde hançer oldu gözlerin
Ruhumu bedenden aldı gözlerin
Annemi gördüm Aze, yirmi dördünde henüz
Görsen nahifliğini, nasıl utangaç Aze.
Bir yanında Haticem, bir yanında Memoşum
Kimbilir nerdeyim ben, nereye kaybolmuşum?
Yazın içinde kış var, baharın içinde güz
Dağlar yeşerir bazen ovalar kıraç Aze.
Gözlerin vardı Aze,
Yırtıcı bir hayvandan ürkmüş
Açlığını, susuzluğunu gizlemeden öylece duran gözlerin..
Bakışların Aze,
Yedi düvele meydan okuyan,
Çölde serap gördüren büyülü bakışların...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!