Bir mekan ki mavi gök, bir zaman ki karakış
Ölümlü fanilikten ölümsüz sona akış
Bir hikaye edilir, tek direnen akılmış
Vicdan kör uykusunda, gönül hapse tıkılmış
Merhamet, sevgi, vefa; tüm kaleler yıkılmış
Renk değil gözleri güzel eyleyen
Mahluku kem gören gözü neyleyim.
Kalptir maksadını dile söyleyen
Aşkla beslenmemiş sözü neyleyim.
Karanlık bir yanı var yaşamanın
İnsanlık uyuyor sanki derinden
Korkaklığı okunuyor insanın
Uyuyanların gözlerinden
Yine bir gün, ansızın, seher serinliğinde
-Utangaç mı utangaç- Bir çocuk edasıyla
Ve harami uykumun tatlı derinliğinde
Pişmanlık dolu kalbin körelmiş sevdasıyla
Hangi sebebe mazhar olup karşıma çıktın?
Hani bir daha asla öyle bakmayacaktın!
Gecenin kusuru değil karanlık
Merhamet zaafı değil insanın
Zembereği işler zamanın
Göçer insanlık
Geçmesin kursaklardan bir damla su ve lokma!
Dursun zaman, akrebe hasret kalsın yelkovan!
Ey asuman, karada tek kuru yer bırakma!
Ey yüreğim, sen artık soğumamak üzre yan!
Çocuklar, ah çocuklar kesildi nefesleri…
Ya Rabbi, yardım eyle bir ahir zamandayız
At izi, it izine, gün geceye karışmış.
Doğrular, yalanlarla örülmüş, ziyandayız
Hakikat, sırlarıyla bilmeceye karışmış
Nasıl bir dünyaya düştük azizim
Beyaz belli değil, al belli değil.
Kırkıma varmadan sızlıyor dizim
Omuzlar bükülmüş, bel belli değil!
Ayak belli değil, kol belli değil!
Dünyanın çivisi çıkmış azizim
Bahar belli değil, yaz belli değil
Tilki talan etmiş kümesi bizim
Tavuk belli değil, kaz belli değil.
Mesafeler kısa, gönüller ayrı
Göğsümdeki ummanda yüzen gemiler kayıp
Sen hala gözlerimde bir ışık arıyorsun
Son çıramı yaktığım kuyuma dalıp dalıp
Su beklenilen yerden enkaz çıkarıyorsun
Saraya sultan etmez, atıldığın her kuyu



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!