Adı Jesus Brito'dur, Jesus yabanıl asma ya da halk,
ve gözleri aracılığıyla dönüştürdü kendini suya,
elleri aracılığıyla köklere,
tekrar tekrar ekinceye kadar O'nu orada
daha önce yaşadığı yerde, rezil taşlar arasında
tekrar filizlenmeden önce.
Altın sahibiydi bu temiz günün.
Yapısı yeniden batmadan önce
o kendini bekleyen çamursu atıkta,
yenilerde göründü, yenilerde kaybetti
yeryüzünün o yüksek heykelini,
ateşle temizlenmişti, insanoğlunun
Pençeler ve bıçaklarla atladı
kulübelerin üstüne, Alvarado, yerle bir etti
saracın ata yadigarını,
çaldı aşiretin düğün gülünü,
halklara, mülklere, dinlere saldırdı,
hırsız çocukların define tabutu oldu
Yalnız başıma, ıssız yerlerde
ağlamak istiyorum ırmaklarca,
söndürülmek istiyorum, uyumak istiyorum,
uyumak senin hayli yaşlı mineralsi gecen gibi.
Neden düştü parıldayan anahtarlar
Kasaplar adaları ıssız koydu.
şehitliği anlatan bu öyküde
Guanahani birinciydi.
Gülüşlerinin yokedildiğini gördü
balçığın oğulları, fırlatıldığını
gördü narin bedenlerinin toprağa,
bir güneş vuruldu
ve tam da ortasında duruyorsun onun
şimdi yapacağın tek şey izlemek güneşi
Seni, Christobal, tanıdım körfezin
geniş salapuryalarında, güherçile
akarken denize doğru, bir kasım gününün
ateşli giyitinde.
Anımsıyorum o kendinden geçmiş tutumu,
metalik yükseklikleri, o sakin suyu.
Büyük ölüm, demir grisi kanatlı kuş, sen değildin
zavallı mirâsçısı aceleyle hazırlanmış öğünler arasında
evlere taşınan boş derisinin altında:
en son çürümüş halat artığıydı O,
döğüşmeye gelmemiş göğüsten bir atom
ya da alna düşmemiş çiy gibiydi.
Araştırdığım karanlığı göremiyorum artık.
Gemi direği yapılacak ağacın sürekli sevincini duyuyorum,
ormanların kalıtına sahibim, yolu yalayan rüzgara
ve dünyasal ışığın altında seçilmiş bir güne.
Başka kitaplarda hapsolsun diye değil yazdıklarım,
Seni tanımıyorum.
Falla'nın yazdığı kitapta okudum hikayeni,
kar tenli dev, örselenmiş, parçalanmış ve evsiz çocuk.
Uçuyor gülüşün bu sayfalardan ve o kasvetli çamurdaki,
yağmurdaki ve terdeki şarkılar muz işçileri arasından.
Edebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla