Halkın ağacı, fırtınanın ağacı,
burada işte ağaç.
Onun kahramanları ateşliyor toprağı
özsuyunun yaprakları gibi,
ama rüzgâr bölüyor dalgalanan
bu yığının yapraklarını,
Kuşatmadaki bir orduyu duyuyorum ve gökgürültüsünü
Dizleri köpüklü atların suya batışını:
Kibirli, kara zırhlar içinde duruyor tepelerinde
Hor görerek yuları kımıldatıyor kamçıyla at arabacıları.
Geceye doğru bağırıyorlar savaş adlarını.
Korunması gereken
dünyaya açılan pencerem değil
fakat rüzgârdan ve yağmurdan
tekrar yeşillenen dünyadır;
ve şarkılardır
ki makinalar ve zayıf öküzler gibi
Sonra kaldırdı kral
yorgun elini,
ve haydut alınlarının çok üzerinde
dokundu duvara.
Çektiler buraya
kan kızılı bir çizgiyi.
Beynim karman çorman
yüreğim büyüyen bir kök
ve yarar beni içimden
ve tükürür dölle, çiçekle ve kanla
[1982]
Kalabalıkta, arasında erkeklerle kadınların,
Farkına varıyorum birinin seçtiğine beni
gizli ve kutsal işaretlerle,
Benden başkası kabullenmiyor O’nu, babası bile, eşi, kardeşi,
çocuğu bile benden yakın değil O’na.
Bazıları şaşırmış, O değil - O tanıyor beni.
Bak geliyorlar, geliyorlar işte, şimdi geliyorlar,
bak gemilere, ey yüreğim,
Magdelena ırmağındaki gemilere,
Gonzalo Jimenez'in gemilerine,
şimdi yaklaşıyorlar işte, işte yaklaşıyor gemiler,
durdur onları, ey ırmak, kapat
Giymiş sevdiğim incecik bir entari
Elma ağaçlarının arasında,
Şen şakrak rüzgârlar esmeyi
Arzular topluca orada.
Hoyrat rüzgârların taze yapraklara
-Öykü-
Herkesten önce özgürlük dedin,
bir fısıltı yayılırken taştan taşa,
saklı bahçelerde, hayal kırıklığına uğramış.
Kimdir geçen yeşil korudan
Eğilirken önünde her ağaç ilkyazda?
Kimdir geçen neşeli korudan
Çıldırtmak için yeşili curcunayla?
Kimindir bu usul adımlar
Edebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla