bütün öğretmenlere saygım var.öğreten ve eğiten kutsal varlıklar.ama yoksulluk o kadar kahır ki.bilirsiniz,öğrenciden birşeyler istenir.bir 23 nisandı.Ankara oyunları oynanacaktı.bu oyuna uygun giysiler istendi.bulamadık öğretmenim.hayır giysiyi değil.giysiler,çıkrıkçılar yokuşunda çok vardı.ama biz parayı bulamadık.ve ben seyircilerin arasında arkadaşlarımı seyrettim.dayanamayıp eve kaçtım ve ağladım.
Siz isterdiniz öğretmenim
babama söyleyemezdim
bilirdim
paramız,ancak
Soğuk.
Öyle aceleyle hastaneye koşturuyorlardı ki.
Sağlık güvenceleri yoktu.
Akşam yorgun eve döndüğünde, bebeği ateşli, öksürükler içinde karşılıyordu.
Bebeği öptüğü, mıncıkladığı, evinin neşesi, evinin umudu, geleceği halsiz, dermansız annesinin kucağındaydı.
Karısı çaresizlik içindeydi.
Doymamıştı,
Ülkenin bir kıyısında,
Açlar uyumuyordu,
Ülkenin diğer kıyısında nöbette,
Asker, uyuyordu,
Ayazla, nemle, dumanla karmaşık,
Yaşam özgürlüktür.
Arkadaşlık özgürlüklerin korunması temeline dayanmalıdır.
Çok da zordur hani.
İki özgür kartalın havada uçması yani.
Hadi kanatlarımız Elele tutuşsun dediğinizde uçamazsınız.
Kanatlarınız kırılır, soluğu yerde alır, akbabalara yem olursunuz.
Yavaş, sakin git,
Biliyorsun,
Yüreğim ayarlı sana,
Hızla çarpma kapıyı,
Dayanamam,
Yarın, varmışçasına çalacağım zili,
Ya yarın otuz milyon yurttaş, makarna kömür, yağ, salça, pirinç, baklagil isterse.
Ya yarın, ülkede bir kişi çalışıp, diğerini beslemek zorunda kalırsa.
Birinin çalışmaktan kamburu çıkarken, diğeri muhtaç olmadığı halde devletten yardım alırsa.
Bugün bazı yurttaşlarımıza yardımlar yapılıyor.
Yardım tabii ki insani görevlerin en kutsalıdır.
…
Afrika’nın en gelişmiş ülkelerinden Tanzanya’da ülkelerin sosyoekonomi dersi.
Tanzanya aidsle savaşımını başarı ile vermiş, ülkesinin sorunlarını bilen ve çözen yöneticilerini işbaşına getirmiş, ekonomik, sosyal sorunlarını çözerek dünya ailesine onuru ve gururu ile katılmıştır.
Profesör, derste halkını şikâyet etmeye çağıran devlet yöneticilerinden örnekler veriyor.
Üşüyorum anne,
Üşüyorum,
Ayaklarım yok,
Görüyorum,
Yoklar,
Ellerim,
Bu ülkeye birbirine küfür, hakaret edecek birbirini aşağılayacak siyaseti getireceklerdi.
Getirdiler.
Seçim meydanlarında, köşe yazılarında.
Şeref, onur, gurur beş paralık ediliyor.
Bir insanın, bir toplumun en temel esasları yerden yere vuruluyordu.
Önderlerinin dilinde, tavrında bunu normal gören kitleler ne yapacaktı.
Ya neyi bekleyeceksin neyi,
Yeni bir ölümü mü?
Bir çocuğun bir gece daha aç yatmasını mı?
Çok uzaklarda bir yerlerde bir ocağın sönmesini mi?
Mekânın bir yerinde bir gencin umudunun tükenmesini mi?
Bir kadının kendinden başka emeğinin olmamasını mı?



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!