Bugününü yaşayan toplumlar geleceğini yitirmiş demektir.
Birey bugününü yaşayabilir.
Gününü gün edebilir.
Toplumlar, insanlık ise geleceğin mutlu, huzurlu, sağlıklı, esenlikli, aydınlığını kurmak zorundadır.
O zaman, insanlık bugününü de geleceği düşünerek yaşamak zorundadır.
O zaman insanlığın geleceği için bireyinde bu amaca, bu hedefe kitlenmesi gerekmektedir.
Tükenmeyeceksin.
Nice haksızlıklar karşılayacak seni.
Daha doğar doğmaz devlet hastanesinin birinde enfeksiyona kapılacak doğumhanedekiler.
Onlarca arkadaşın merhabayla birlikte elveda diyecek.
Yırtabildiysen o hastaneden evine ulaşabileceksin.
İlk savaşımını da böyle kazanacaksın.
Acıları değişmeyen toplum,
Dört yüz yıldır aynı türküler söylenmekte, bu da günümüzün sorunlarına cuk diye oturmaktadır.
Neden bu toprakların sorunları değişmiyor.
Neden.
Neden dört yüz yıl önce yazılan bir türkü bugünde aynı duyarlılıkla, aynı yürekle söylenmektedir.
Neden.
Upuzun bir hüzün,
Yol uzun,
Karanlığın ardında zaman,
Kahpe,
Acılar kalem,
İsyan siyah,
En değerli, hazinem, diyordu, annesine.
Bana bir kez yaşam şansı verilecek.
Ben bu yaşamı kirletmek istemiyorum.
Bütün insanların, büyük bir düzlüğe dikildiğini, düşünsene anne.
Ben onların karşısına çıkacağım.
Hiçbirisinin hakkımda şerefsizce yaşadı demesini istemiyorum.
Benim okuduğum kitapları okumamışlardı ki.
Okutmamışlardı.
Yasaklamışlardı.
Zamanın, zeminin yer verdiğinde sınırlar çizilmiş, duvarlar örülmüş insan insana, kardeş kardeşe, yürek yüreğe el ele hasım edilmişti.
Yüreklere kin dolduruluyordu.
İnsanın insanı yok etmesi için tetiklere dokunuluyordu.
Ortak,
Hepimizin paylaştığı ne kadar ortak yanımız var değil mi?
Biz anadoluda yaşayanlar yaşamı ortak üleşmişiz de haberimiz mi yok.
Hadi romantik başlayayım.
İlk sevgilinin reddinde.
İçimizde ezilen çiçeği annemiz onarmamış mıdır?
Sevgi –ölüm
Evrenin ulaşılamaz, anlatılamaz enerjisidir sevgi.
Sınırsızdır,ölçülemez.
Evrenin sınırsızlığında anın parçalanabilir en küçük boyutunda bütün evreni seyreder.
Sevgi yürekte açar.
Çoğalır yayılır evreni doldurur.
Daha insanı anlatan bir yazı yazılamadı.
İnsanı psikozun dehlizlerine iten sistemler, onları kendi aralarında normal düşündüğünü zannettirmekte, bundan şiddet doğmaktadır.
İnsanı anlatabilmek için.
Cesaret.(insanı katıksız anlatanlar darağacına götürülmektedir.)
Bilgi.(insanı gözlemleyen bilime yasaklamalar getirilmektedir.)
Zaman.(yasaklamalar, cezalandırmalar bu süreci durdurmaktadır.)
Söyleyemedikleri tıkanıyordu içine.
Söylemeye korktukları.
O kadar çoktular ki.
Dün bir iken bugün bin oluyordu.
İşyerinde işten atılmaktan korkuyordu, söyleyeceklerinden.
Konuşamıyordu.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!