Aslında iyi ile kötünün çarpışmasıdır yaşam.
Çamura düşen, cüzdanı etrafa saçılmış, sizi de göremeyen biri var.
İyi, düşen birini elinden tutarak kaldırandır.
Cüzdanını teslim eder.
Daha fazla yapılacak bir şeyler var mı diye sorar.
İyilik sonsuzdan gelir sonsuza gider.
Evet.
Kussanız bir.
Kanınızı zehirleyen o haramlardan kurtulsanız.
Hani, bir devlet işini, yani görevinizi yaparken, hak etmediğiniz aldığınız rüşvetleri kanınızdan bir temizleseniz.
Hani rüşvet o kadar yaygınlaşmış ki, anormal, haram, irin, yetim hakkı olan bir tutum normal gösterilmeye çalışılıyor.
Ünlü tarih profesörü bile bende yaptım diyor.
En yakınındakine yönlendiriyordu öfkesini.
Sistemle çatışamıyordu.
Kendisini asıl sömürenlere, kendisini hayatın en alt merdivenlerinde tutanlara isyanını haykıramıyordu.
Etrafı kuşatılmıştı.
Bir kelime etse sokağa terk ediliyordu.
Bir ters baksa, bir kaş çatsa işsiz kalıyordu.
şimdi seninle,
ötelerden,
haberleşebilirmiyiz,
sert bakışlım,yumuşak gönüllüm,
ranzanın başında,
bizimde kız arkadaşımız,olacak mı diye sormuştun,
bahar olmalısın,
çiçek açmalı kurumuş ağaçlar,
yanından geçerken,
küskün yarenlerin elleri kenetlenmeli.
bahar olmalısın,
Biz gençlerimize cennetler mi sunduk da onlardan şikâyet ediyoruz.
Onlara cehennemler sunduk da, onlar o cehennemler içinde kendilerine cennetler yaratıyorlar. Tanrı bu dünyayı, evreni, zamanı kimin cehenneme çevirdiğini çok iyi biliyor.
…
Ben kapımdan sevgiyle giren bir genci nasıl soğuk, önyargılı, karşılarım.
Bana öğretileni değil, ben olması gerekeni uygulamalıyım.
…
Açılmamış sayfalar,
Açma,
Ürküyorum,
Anlatılamamış çocukluğum o sayfalarda,
Ne ucuza gitmiş, yaşanmamış yıllar,
Ufuklara, uzaklara, tarlalara, arsalara, inşaatlara, yeşile, bırakıp gitmedim mi oyunlarımı,
Baba evde ekmek yok,
Yoksa
İşten mi kovuldun.
Senin her isyanın
Benim açlığım baba,
Senin her direnişin
Cennetin bir köşesinde bir kadın ağlıyordu,
Bir kadın,
Bir Anne,
Yeryüzünde savaşlar sürüyordu,
Yüzler yüzlere,
Burun buruna,
Bir profesör çıkıp kendi algılarına göre ülke için tehdit oluşumlarını sıralıyor du.
Öyle konuşması isteniyordu.
Bu ülke tehdit algılamalarına göre savunmasını yapmalı, tehditler abartılmalı, tehditler büyütülmeli, buna yönelik olarak da silahı, mermiyi, füzeyi, gemiyi,
uçağı dış güçlerden satın almalı idi.
Buda doğal olarak bebeleri eğitimsiz, sağlıksız bırakacaktı.
Aşısını üretemeyen ülkeyi getirecekti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!