İbrahim Şahin 2 Şiirleri - Şair İbrahim ...

İbrahim Şahin 2

KIVI 284 – Sayfa 1: Bozalı’nın Günü (Dış Anlatı – Betimleme Ağırlıklı)
Sabahın ilk ışığı daha ovaya düşmeden Bozalı, sarı öküzüyle yola koyulur. Yanında Fatma, arkalarında at, eşek, koyun, kuzu, inek… Hepsi birer kıvım gibi dizilir. Yol Çardöğü’ne uzanır. Patika taşlı, ama saban yumuşaktır. Tarlaya varır varmaz çifte başlarlar. Sarı öküz toprağı yararken, Fatma sabanı takip eder. Her 30 santimde bir mısır tohumu düşer toprağa—sanki her biri bir dua.
Koyunlar yayılır, kuzular meleşir. Fatma pelidin dibine yer sofrası kurar. Bulgur pilavı pişer, yanında ayran köpürür. Gölgedeki taş masa olur. Güneş yükselir, gölgeler kısalır. Bozalı’nın alnındaki ter, toprağın duasına karışır. O gün mısır ekilir. Ertesi gün badeğis, sonra soğan, sonra fasulye… Her gün bir başka tohum, bir başka umut.
Benim adım İrbeğem. Bozalı’nın oğlu, Fatma’nın gözbebeği. Sabah olmadan uyanırım. Koyunlar daha gözünü açmadan ben helkeyi alır, çeşmeye yürürüm. Ayaklarımda kara lastik, ama yokuş aşağı inerken terden kayar. Yine de düşmem. Düşsem de ağlamam. Çünkü bu ova, gözyaşını değil—sabırla yoğrulmuş dut lekesini sever.
Bugün mısır ekilecek. Babam sarı öküzü çifte koşar, annem sabanı takip eder. Ben kenarda durmam—koyunları güderim, su taşırım, ama en çok da doğayı dinlerim. Kırlangıçlar meşe ağacına tüner, kaplum bağalar çitleşirken çıkan ses vadide yankılanır. Ben bilirim o sesi—balta sesinden güçlüdür. Çünkü doğa, bazen baltadan daha gür konuşur.
Kargalar ekmeği kapar, pelidin dibine düşen yağ batağına basarım. Ama hiçbir şey işime engel olmaz. Çünkü bizde mevsimler işi, iş mevsimleri kovalar. Ölüm bile sıraya girer

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

Kırkuyu’da akarsu yoktu. Ama Gök Hacı vardı. Taşın içine sabırla işlenen bir dua gibi, çekiçle oyduğu her kuyu, bir hayvanın, bir çobanın, bir kelebeğin susuzluğuna sadakatle cevap verirdi. Giriş çapı 30 santim, derinliği 5 metre olan kuyular, önce taşla açılır, sonra çimento, ince kum ve harçla suvanırdı. Kum, Göksu’dan at ve eşekle taşınırdı—30 kilometre boyunca. Her kuyu, 15 günde çıkarılırdı. Ama Gök Hacı, iş makinesinden hızlıydı. Çünkü onun kazdığı sadece toprak değil—sadakatti.

Yoldaşı kır beygir, azığı keş, yanda soğan… Eşi Fadime haftada bir gelir, yeşil elma, yumuşak ekmek getirirdi. Kuyu başında kısa bir sohbet, sonra Fadime köye dönerdi. Yol kepir, patika; bir ayağı taşa takılır, sendelerdi. Ama düşse de, akşam eve varır, tahta teknede iki kutu unla hamur yoğurur, yufka çarardı. Sabah horoz ötmeden kalkar, ineği sağardı. Ayna bilmezdi, makyaj tanımazdı. Makyajı ocağın isi, parfümü ineğin bokuydu. Tek sohbet ettiği, tavanda cirit atan fareler, ocağın başından ayrılmayan kedisiydi.

Gök Hacı’nın açtığı kuyular, Kırkuyu’dan Elbalak’a, Sarıova’dan yaylalara kadar uzanırdı. Binlerce kuyu, yüzlerce hayrat… Taştan oyma yalaklarda yılan da içerdi, tavşan da, güvercin de. Gök Hacı onların duasını alırdı. Çünkü o, sadece insan için değil— doğa için de kazardı.

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

KIRKKUYU’DA DÜŞEN YUMURTA – EK SAYFA
Yumurta, Fadime’nin alnında sessizce dururken köydeki saatler geri saymaya başladı. Çünkü bu yumurta artık sadece bir nesne değil—bir kıvım çağrısıydı.

Uluköy Mahallesi’ne inen kel bulut, köyün üstüne gölge değil—gönül örttü. Çocuklar ağlamayı bıraktı, çünkü yumurtanın içinden bir ninni sızıyordu.

Kahveci İrbeğem, yumurtaya ikinci çayı demledi. Bu kez yumurta içmedi ama bardağın buğusuna bir şiir yazdı. “Ben nötr değilim,” dedi tekrar, “Ben kıvımın ilk hücresiyim.”

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

Gök Hacı, tam 15 gün sonra “İmam Hüseyin’in Kuyusu”nu kazmaya gider. Daha başlamadan, kuşlar ardıç dalından dalına atlayıp keklik çeker gibi öter. Ama ne çektikleri belli, ne çeken! Gök Hacı, bu sese aldırmaz—çünkü artık onun kulaklarında Fadime’nin “hah yavaş ol hacı!” diyerek sabana takılışı yankılanır. O yankı, kuyunun dibine inmeden yüreğine çöker.

İşiyle evişir. Taşı kazarken, her kıvımda bir avuç taş yongası alır, koklar, öper—“Fadime bu musun gız?” der içinden. Yonga taşları sabaha kadar dizilir, kiminin üstü fıstıklı çörek, kimininki Fadime’nin gülüşü gibi çatlak. Kuyudan çıkan toz, bazen o kadar yoğun olur ki— Gök Hacı göğe bakıp “Fadime, düğün mü var da incik boncuk saçıyorsun?” der. Ama kendi kendine der, çünkü o da bilir: bu kuyulara sadakatle gülünür, kimseye sitem edilmez.

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2





Sayfa 145: Ekinliğin Ortasında 10 Kilelik Sorgu
Tahirbeğim geldi. “10 kile buğday istiyorlar,” dedi. Fadime eğildi, yerden biraz toprak aldı. Avucunu kokladı.

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

Giriş: Öğrenci Dilinden Bilimsel Düzleme
KIVI Romanı; başlangıçta çocuk anlatısı gibi görünse de, zamanla kendi teorisini doğurmuş, eğitime duyusal bir yaklaşım getirmiştir. Öğrenci sesli sahneler, metaforik ifadeler ve mizahın terli sabunuyla yazılmış bu yapıt; artık bilimsel bir teorinin taşıyıcısıdır.

Bu makalede KIVI Eğitim Teorisi, öğrenci anlatısından çıkartılarak, pedagojik ve bilişsel kuramlarla bağlanmış biçimde açıklanacaktır.

🧩 1. KIVI Nedir?

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2


2. Yüzyıl Eğitim Modeli İçin Bütüncül Bir Eğitim Teorisi – İbrahim Şahin

Giriş: Eğitimde Yeni Bir Çağın Kapısı
KIVI (Katmanlı İçsel Varlık İnşası), eğitimci ve şair İbrahim Şahin’in ortaya koyduğu, çağın eğitim krizine kökten çözüm öneren, özgün bir eğitim teorisidir. Yalnızca akademik başarıyı değil, bireyin ruhsal, bedensel, sezgisel ve doğayla uyumlu bir gelişimini esas alır. Bu teori, ezbere dayalı geleneksel eğitim yapılarının ötesine geçerek, insanın çok katmanlı varoluşunu esas alan yepyeni bir maarif anlayışı sunar.

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2




KIVI TEORİSİ – 2. YÜZYIL EĞİTİM MODELİ TEKLİFİ** Hazırlayan: Eğitimci-Yazar İbrahim ŞAHİN Sunum Sahibi: (Adınızı buraya ekleyebilirsiniz) 1. Tanım ve Amaç: KIVI (Katmanlı İçsel Varlık İnşası) teorisi, bireyin sadece bilişsel değil; duygusal, bedensel, sezgisel ve algısal gelişimini temel alan bütüncül bir eğitim modelidir. Bu teori, çağın temel eğitim sorunlarına çözüm üretmeyi hedefler. 2. Teorik Dayanaklar: - 5 duyu + 1 sezgi + 1 doyum = 7 temel katman - Duyusal büyüme = Düşünsel büyüme = Bedenle uyumlu karakter inşası - 92 milyon biyolojik doğa kodu ile insanın doğaya uyum yasası 3. Sorun Tanımı: - Sanal dünyaya bağımlı bireyler - Bedeninden, doğasından, sezgisinden kopuk nesiller - Ruhsal çöküntü, özgüven eksikliği, sosyal uyum sorunları - Ezbere dayalı, hazdan kopuk eğitim 4. Çözüm ve Öneriler: - Müfredatlar KIVI katmanlarına göre yeniden yapılandırılmalıdır. - “Duyumsal Eğitim” kavramı ders içeriklerine entegre edilmelidir. - Her bireyin “öz-doğa” uyumu eğitimde temel alınmalıdır. - Öğretmen eğitimi bu modele göre dönüştürülmelidir. 5. Beklenen Sonuçlar dengede bireyler - Özgüveni yüksek, üretken nesiller - Doğa ile barışık, farkındalığı yüksek toplum - 2. Yüzyıla uygun, evrensel ölçekte geçerli bir eğitim modeli 6. Çağrı ve Davet: Bakanlığınız öncülüğünde kurulacak “KIVI Eğitim Komisyonu” ile pilot uygulamalar başlatılabilir. Bu teoriyle Türkiye, küresel eğitim sahnesinde öncü rol üstlenebilir. Saygılarımla sunarım.
İbrahim ŞAHİN Eğitimci - Şair - Yazar

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

KIVI TEORİSİ – 2. YÜZYIL EĞİTİM MODELİ TEKLİFİ** Hazırlayan: Eğitimci-Yazar İbrahim ŞAHİN Sunum Sahibi: (Adınızı buraya ekleyebilirsiniz) 1. Tanım ve Amaç: KIVI (Katmanlı İçsel Varlık İnşası) teorisi, bireyin sadece bilişsel değil; duygusal, bedensel, sezgisel ve algısal gelişimini temel alan bütüncül bir eğitim modelidir. Bu teori, çağın temel eğitim sorunlarına çözüm üretmeyi hedefler. 2. Teorik Dayanaklar: - 5 duyu + 1 sezgi + 1 doyum = 7 temel katman - Duyusal büyüme = Düşünsel büyüme = Bedenle uyumlu karakter inşası - 92 milyon biyolojik doğa kodu ile insanın doğaya uyum yasası 3. Sorun Tanımı: - Sanal dünyaya bağımlı bireyler - Bedeninden, doğasından, sezgisinden kopuk nesiller - Ruhsal çöküntü, özgüven eksikliği, sosyal uyum sorunları - Ezbere dayalı, hazdan kopuk eğitim 4. Çözüm ve Öneriler: - Müfredatlar KIVI katmanlarına göre yeniden yapılandırılmalıdır. - “Duyumsal Eğitim” kavramı ders içeriklerine entegre edilmelidir. - Her bireyin “öz-doğa” uyumu eğitimde temel alınmalıdır. - Öğretmen eğitimi bu modele göre dönüştürülmelidir. 5. Beklenen Sonuçlar dengede bireyler - Özgüveni yüksek, üretken nesiller - Doğa ile barışık, farkındalığı yüksek toplum - 2. Yüzyıla uygun, evrensel ölçekte geçerli bir eğitim modeli 6. Çağrı ve Davet: Bakanlığınız öncülüğünde kurulacak “KIVI Eğitim Komisyonu” ile pilot uygulamalar başlatılabilir. Bu teoriyle Türkiye, küresel eğitim sahnesinde öncü rol üstlenebilir. Saygılarımla sunarım.
İbrahim ŞAHİN Eğitimci - Şair - Yaza

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

Bölüm 1: Kivi Kremi Karmaşası
Sabah saat 07:03’te, balkon korkuluğuna yaslanmışken kivi kremi testine karar veriyorsun. Kusursuz tarama ritüelinde ufak bir hata: kavanozu ters tutunca krem, hız rekoru kırıp ayakkabı tabanına sıçrıyor. Elbette ayak parmaklarının arasına da. Kivi kremiyle salınan ayak parmakları, istemeden de olsa modern sanat performansına dönüşüyor.

Herkes şu soruyu soruyor: “Kivi kremi gerçekten cilde mi, yoksa ayakkabıya mı iyi gelir?” Tarihe not düşülsün, ayakkabı mucizesi de test edildi.

Kiehls’in yüz maskesi, kivi kremiyle karıştırıldı.

Devamını Oku