ALLAH SİZİ BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN
Özür dilerim Beyler!
Özrümü kabul, affımı menfi kılasınız
Oluk oluk kan akıyor
Ocaklar yanıyor,
Bir oy verdim, kendimi koyuverdim bilinmez ellere
Gelen oy diler, giden oy diler evim yolgeçen hanı oy oy
Derdin nedir soran olmadı, halim nicedir bilen olmadı
'Oy verdin sızlanma, beni sen diledin' dediler, oy oy
Bir oy verdim, saçım yolundu, kele döndüm
BİZ SORUŞTURMA KURUMUYUZ
Soruşturma kurumu her zamanki olağan toplantısını yapıyor.
U şekli dizayn edilmiş masa.. U şekli çevresindeki masalarda birim amirleri yerini almış bekliyor. U şekli birleşkesindeki masa boş. O masa Soruşturma Kurumu başkanına ait. Masa şekliyle, fi yatı ile diğer masalardan farklı ayrıcalığıyla ’’Başkan Masası’’ dedirtiyor kendine. Koltuk, ceylan derisi. Masa koltuk mu ayrıcalık? Sürahi altın kaplama. Tabak, çatal bıçak altın kaplama. Doğrusu bu masaya oturacak başkanı merak etmemek elde değil. Sorular peş peşe takılıyor insanın aklına. ‘’ Nasıl biri? Koltuğu doldurabiliyor mu? Koltuğun hakkını verebiliyor mu?
Beklenen an geldi, başkanın vücuduyla orantılı başı kapıdan gözüktü. Vücudu ile orantılı baş. Doğrusu böylesi bir vücuda sıradan bir baş uygun düşmezdi. Futbol topundan biraz fazlaca büyük bir baş… Başın kapıdan gözükmesi ile yerinde oturanların ayağa fırlaması görülmemiş cinsten… Bu konuda kulaklarının çekildiği, çokça egzersiz yaptıkları apaçık. Başkanın çalışanına hâkim olduğu anlaşılıyor.
Başkan yerine oturuyor. Koltuğu doldurduğu kesin. Bacakların fazlası varisli kadın bacağı sarkıntısı gibi koltuğun dışına taşmakta. Poponun şişkinliği ezik balon şişiği gibi ezik büzük… Koltukta çekik, koltuk çevresi, koltuğun çevresine yayılı.
Başkan ilk sözü ‘’Veri Toplama Birim Amirliği’’ne veriyor.
DUR DİKKAT
TERS YÖNDESİN
Bütün selektörleri bana çakardın
Bütün yolları döner bana çıkardın
Ne oldu da birden u dönüşü yaptın
İSTİKLAL MARŞI BÖYLE YAZILIR
TEK PERDE
ŞAHISLAR:
1- Atatürk
2- Hamdullah Suphi TANRIÖVER
3- Mehmet Akif
NERDE O ESKİ GÜNLER
Çıktım Yümsekerik’in yücesine
Seyreyledim nicesini
Kimi düşmüş sürüsünün peşine
Kimi tırmanmış ledin tepesine
EFEKT
Bela vardır bela savar cinsten… Hayrı şer vardır belaya davatiye çıkartan.
Üç kafadar, nerde akşam orda sabah… Varsa yoksa hayalleri… Hani etliye sütlüye karışmayan derler ya’’ Yerdeki karıncayı bile incitmeyen cinsten.’’
Üç kadadarın yolu o gün bara düşmüştü…
SAHNE 1 (BAR SAHNESİ)
Barda nameler inliyor, yürekler hopluyor… Dansöz inciler saçıyor. Üç kafadarın keyfine diyecek yok… Kadehler tokuşuyor, bakışlarda dansöz yakın merceğe alınıyor… Üç kafadardan Reşo:
Bakmayın;
taş yığın görüntüsüne
Kardelen yüzlerin
yuvası oluşundandır
Bir kokladınızmı
doyamazsınız kokusuna
Yaralı yüreğimin kanayan damlası
Gözümden damlayan acı gözyaşları
Gözümde tüten sevdaların hasreti
Uykumu bölüp bölüp okşadım sözcükler
Uçtunuz telli duvaklı gelin, bilmem kime yar oldunuz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!