Tutun yüce Allah’ın ipine!
Güven Kâinatın sahibine!
Aklıselim düşün her daim!
Asla uyma zalim nefsine!
Dört elle sarıl Kelamullah’a!
Yuvasını kaybetmişti,
Uçmaktan kanatları yorulmuştu,
Şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı,
Küçücük yüreği yerinden fırlayacakmış gibi,
Soluk soluğa kalmıştı,
Yorgunluktan bitap düşmüştü.
Gün gelir de,
Sevmeyi bilen bu gönül yaşlanır,
Azalır sevdalı gözlerin feri,
Dostunu düşmanını ayırd edemez,
Uzağı da yakını da göremez.
Dünyaya meydan okuyan bu yürek,
Biliyorum, ölümü arzulamak hiç de hoş değil
Bu dünya imtihan dünyasıdır boş değil
Bazı sıkıntılar atlatılır ama zordur kolay değil
Mutlu değilsem şayet, kabahat bendedir sende değil
Düşüncelerimi yokladım dün gece sen yoktun
Günümüz insanını tanımak oldu zor,
Bırakıyorlar seven yüreklere kor.
Sevginin her türlüsünden boşandıkları için,
Kalmış yıllardır gönül tarlaları bor.
Günümüz insanı,olmuş riyakar,
Gül kokar,
Yandıkça sevda ateşi,
Dumanı gül kokar,
Derdim gülleri,deste deste,
O yar hepsinden de güzel kokar.
Dağ dediğin, doruğunda kar bulundurmalı!
Yar dediğin, daim sevdiğinin yanında olmalı!
Yürek dediğin, hep onun için çarpmalı!
Sevda dediğin, köşe bucak herkes onu anlatmalı!
Gül dediğin, ölesiye sevdiğin yar kokmalı!
Görmediğimde seni,
Ağı içmeyi denerim.
Söner gönül fenerim
Gördüğümde ise seni,
En güçlüyü bile yenerim.
Çok kapılar çaldım, sevdanı dilendim avuç avuç,
Sevdanın gurbet diyarlarında gezdim, çok eskittim papuç,
Şimdi gel sevda kuşum ol! Uçabildigin kadar uç!
Gör artık yüreğimi! Kan kaybede kaybede oldu artık puç.
Yazın temmuzunda kar getirdim. Dağların doruğundan,
Gönülllere giremediğinden,
Muhammedi gülleri, deremediğinden,
Hakiki aşk ve sevdaları, bilemediğinden,
Mazlumların gözyaşını, silemediğinden,
Haberin var mı?
Şiirlerinizin hemen hepsi Hakk'a,hakikate çağıran doğruya yönelten şiirler.Tebrikler.
İlhamınız bol, kaleminiz dâim olsun inşallah.