boş sokaklarında geziyorum bu şehrin.yıkılmış insan hayatlarında buluyorum savrulmuş sevdaları.bir kadın çıkıyor önüme kadının yüzünden bir acı kimsenin bilmediği türden.meydanlarında gezerken bu şehirde dilimde tek olandı senin adın uzak bir şehre giderken kaybettiğim çocukluk sevinçleri.Annem korumaya çalışırdı beni ama sadece çalıştı anne olduğu için görev niteliğinde.sağ elime toprağı aldım sol elimde bakır hayat kalaylı tarafından toprağa gülümsüyordu.oysa o güzel düşlü çocuklar vardı sadece sevdalarına aşık.ben seni o güzel düşlerin içerisinden sevdim.en güzelllerini seçerek seçmece hayatın tam ortasında kayboldum.hep merak ederdim sokakta ellerinde sandıkla yüzlerinde pabuçlarımızın boyasıyla yanından geçen çocuğa nasıl gülümseyeceğini yoksa etrafında ki yekpare camları olan o şehrin insanları gibi umarsızmıydım hep merak ederek seni sevdim.şehrin ışıkları hala güzel yanıyorsa ayakkabı boyalarındadır umudu ve hasreti...
hoscakal
ve bir umudu bir namnu agzinda ki yillarim
hoscakal dunya
son bir veda bu adaya geri donmenin hazzi
ve icimde ki sikinti
kitaplar raf boyu siralanmis
ne güzel şey uzaklarda olan bir şairin sözü gibi...ne güzel şey hatırmalak seni...ah ne güzel...öyle düşünerek filan değil hani...birden aklına gelmesi...bir yarayı açıp tekrar kapatmak gibi...ne güzel seni hatırlamak...yemek üstüne sigara içmek gibi birşey...şu işlerin biriktiği bir gün,fakulte önü kalabalık tıklım tıklım...bir çay için paralayacak öğrenciler büfeciyi...işte öyle günlerden biri...ve ben porsuk nehrinin hizasında çayı ele geçirmenin sevinciyle bir sigara yakarken sen çıkıp geliverdin aklıma...memlekete alınacak bir tren bileti var daha.gazeteye de yetişecek haberler...arşivlere kaldırılması gereken miladı dolmuş sevgiler gibi eski gazeteler...ne güzel şey seni hatırlamak...buruk sevinçle...kırık düşüncelerle...herneyse demeyi becerebildiğimden seni düşünmek güzel şeymiş...çok zamanların ağır günlerinin,gar da bir valiz gibi unutulup gidilmesi gibiymiş....ne güzel şeymiş seni düşünmek incili mincili bir ismin kafamda hatırlanması ne güzelmiş...unutmuşken seni düşünmek...okuldan işe götürecek trene bilet bulmam gerek...trende devam ederim bu yazının şarkısına....tren her daim geç kalıyor ne de olsa...
27.10.2004-28.10.2004
Eskişehir A.Ü -İzmit Ajans
hani bazen ask icinde birseyler kopartir.bir saksida menekse buyuturum...kocaman olur icinde ki sevgiler tarifi imkansiz bir bitkinliktir ask oysa sevgi bizim icin cok erkendi belkide gec biz nerden bilelim okadar buyudugumuzu...ask iki ucagin motoru arasindaymis anladim simdi askin imkansiz tariflerini vermisler eskiden yasadigimiz asklar ve bir kadina asik oldum bilmem ben ne oldum?
sevmek bir kalbin butunlesmesi ise diğer kalple...
benim kalbim senin oldu...
Şimdi sana yıllar sonra bana dön desem
biliyorum...
Saçma olacak...
gazete manşetlerinde çıkan haberlerim gibi
acı olacak içim...
şimdi gök yüzünde yağmur bulutları geçse
Hosuma gitmiyor değil bu yalnızlık.
artık gidilmesi gereken yollar, bir yerde durulması lazım bu ruzgarın.senle kaybolmam lazım ıssız sokaklarda kokunu duymam lazım uzak bir limanda.kaybetmem gerekecek seni bir daha anlatmam için...
yasaksa eğer ellerin bana bunu bilmeliyim.gözlerine bakmamalıyım.unutmam için kendime bakmalıyım ayda ki fotografıma hesap sormalıyım.geçip giden şehirlerime kufretmeliyim.ağlamalıyım her durakta.giden gemilere arkadan bakmalıyım.gideceksen haberim olsun.Arkadan bıcaklanmak gibi birşey olmalı.hayata yazmalıyım seni eski hatırlara.yasanmıs zamanlara.gideceksen eğer işte böyle olmalı.
sende kimliğim kalmalı hukumsuzdur diyebilmeliyim
işte böyle olmalı
imkansız aşkların fotografı...
ne zaman o türküyü dinlesem
aklıma senin yüzün
ve hayata sarılmış bir çocuk gelir
şimdi sana sesleniyorum
neredesin ey güzel insan
insanların türkülerini dinliyorum sevdiğim.yüzlerinde ki çizgiler arasında gelen bir yaşamın izlerini yazıyorum.biraz sitemkar biraz isyankarım.ben seni sevdiğimden beri içimde yalız oğlan dolaşıyor.bir kadını seviyor işveli nazlı bir köy kızını.ben insanların türkülerini sevdim sevdiğim.leninin türküsünü çalıyor içimde ki kaset.sonra uçsuz bucaksız arabistan çöllerine giderek ömerin adaletini buluyorum.geziyorum sevdiğim insanların türkülerini dinleyerek.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!