gelip geçen yıllarda seni aradım.birşeyleri farkeder sandığım zamanlarda seni düşündüm.çingene sevdalara kapılmıştım oysa...havaalanlarında bekledim onları...uçaklar saydım...kapılmaz dediğim kalbim onlara kapıldı...fırtınalarda boğuldum...deniz sandım onları...hiç boğulmayacağım güvenli sularına bırakılacağım bir deniz...limanlarda özgürdüm...kelimeler düğümlenince boğazımda aldatıldığımı hissettim.terkedene hep aldattı gözüyle baktım...belki yanıldım....hiç bir şey geçip giden yıllarda seni düşünmemi engelleyemedi...hep bir umutla sarıldım,elimde kalan son fotoğrafına...
şimdi bir sahil kenarında senin cümlelerini kuruyorum...beceremiyorum.senin gibi şu denizle konuşamıyorum...
siz hiç aşkı yarım zamanınızda tanıdınızmı.geçen aylarda ben tanıdım...herşeyi tadıyormuş insan.sevgi nefret hüzün alçak gönüllülük...hepsini bir arada yaşıyorsunuz...savaşarak sevişmek gibi...ve aradan geçen zamanda bir şey öğretti hayat...Aşk nedir...bir mucit gibi sevindim bunun cevabını bulunca.........Aşkın anlam yükleri boşunadır...Aşk bir şehrin sokak çocukları gibi yapayalnızdır aslında...ıslanmışlığınızın suretidir yağmurlar şahittir ceketinizin haline ve yağmurlar suçludur...Aşk nedir...aşk aslında saçmalıktır...korkaklığın ve cesaretin buluştuğu tek noktadır...Aldanmışlığın sevinciyle kendinizi kandırmanızdır ve bunu bile bile her defasında tekrarlamanızdır...sabahlara kadar uyumamanız her geceyi yıldızsız kapatmanızdır...Aşk cinsellikle başlar sevişmelerin en ayıbını ve sınır tanımadan yaptığınız hayvani duygudan kaynaklanmaz...kanıtlayamazsınız bu savaşı...Aşk sevişmektir aslında hüzünle,acıyla,tenle,ruhla sevişmenizdir...Sınır tanımayan ayıp bilmeyen tek sığınağınızdır...Şimdi bana sorarsanız aşk nedir
Aşk seviştikten sonra Orgazm Olmaktır her daim yapamadığımız...
artik icimi sizlatacak kimse yok...
herkes gitti.
buyuk kavgalar oldu
ve hepsi bitti...
ask hayati kisacik bir romanmis
simdi anliyorum yalnizligi mi?
sevmek bir kadının belini sarılırken öpmek değildi
anlamaktı,inanmaktı ona
bir gün o kadın gider
kalan geridedir aslında
kalanda şimdi
gidiyor işte...bir başka ülkeye...
Tam bağımsız Türkiye için
üç delikanlı vardı.
birinin adı Denizdi.
Samsundan başladı yürüyüşe
Ankarayı salladı
Mustafa Kemal yürüyüşüyle.
Bir şehri terketmek insanın elinde
ve ben hep biryerlerden bir yerlere sürüklendim...
nedense arkama dönüp bakmadan diyemem...
yarim aşk sürgün yerimiş adada...
çok döndüm arkamı...
yattıgımda sağ dön olmadı
artik icimi sizlatacak kimse yok...
herkes gitti.
buyuk kavgalar oldu
ve hepsi bitti...
ask hayati kisacik bir romanmis
simdi anliyorum yalnizligi mi?
yalanci bir askti
umulmadik bir ruzgar birden cikti
o kadar masumdun ki
bilmezdim...
lodos cikti belkide icinden kasirgalar koptu
ve isyan cigliklari
o gidişin aklında
sanki sen
gökyüzü gibisin derdim turnalara.
şimdi saatler anlam taşımıyor.
hatırlarmısın
beklediğimiz durağı
yine masamda oturup sabahın gelmesini beklerken...çayımda soğuk içilmezken sevgililer gününü düşündüm...Birilerinin rant edebilmesi için yapılan birgün diye kendimi avuttuğum gecelerden biri...Aslında ben sevgililer gününü düşüneceğime gerçek sevgi nedir sorusuna cevap vermem gerektiğini anladım...Çok kısa bir zamanda güzel insanlar tanıdım...sevinçlerim oldu hüzünlerimde.Hepsi hatalarıyla sevaplarıyla benimdi...Birgün telefonum çaldı.Nerdesin? diye bir soru...yeni geldim? seni özledim gibilerinden bir cevap daha?
yarın işin var mı? bilmiyorum? belli olmaz...dendi...
bozulmuştum...Umudu kestim....çok sıkı hasretlerden sonra onu görmek balığı suya atmak gibi birşeydi...sabah telefonum çok ısrarlı bir şekilde çalmaya başladı arayan kendisiydi nerdesin diye sordu.oysa evdeydim bursa çok soğuktu birde kar yağıyordu yollar kapalı diyebilirim...o yinede benimle buluşmak istedi özlemişti...Gözlerinde ki sevinci unutmak mümkün değildi her anı canlanır ama bunun tadı bambaşka oluyor...lapa lapa yağan kar bizi daha çok birbirimize yakınlaştırdı...gelmesi imkansızdı...Ama geldi! önemli olan da beni önemsemeydi! ! !
Her aşkın bitimi hüzünle olur derler evet haklı da diyenler belki o soğukta ve karlı havada yediğim kestaneyi unutamam yada onunla çay içmemizi o günleride geri getiremem ama birşeyi çok iyi yapabilirim...Sizlere anlatabilirim çünkü 14, subat sevgililer günü günün tarihi hiç önemli değil aslında...Eğer bir sevgiliniz varsa bu şubat ayı içersinde ona bir gül alın bulabilirseniz kırmızı ve beyaz olsun nedeni ise kırmızı belki aşkı anlatır beyaz saflığı...Eğer gerçekten ayrı düşmüşseniz bir not yada bir mektup olmadı mesaj gönderin...İnanın bazı şeyleri bitirseniz bile eski günler için hani o çay için üşüdüğünüzde elinizi ısıtan el için size bir cevap verecektir.Eğer sevgiliniz yoksa sizi seven bir dostunuza yada anneniz veya babanıza gerçekten seni seviyorum derseniz inanın insan olduguzun ve olgularınızın yapı taşlarını emniyete almışsınızdır...İşte gerçek aşk Budur...bana soracak olursanız benim öyle bir imkanım olmayacak! Ama bunu bu sevgililer gününde sevdiğiniz insanlara yapın! ! ! Sadece şunu söyleyin...SENİ SEVİYORUM.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!