Sümbüllerin tadını;
Bir yağmur bilir,
Bir rüzgar,
Bir de dudaklar.
Sen şafakla güneş doğdu sanarken,
Aşk ateşi yakıp geçti buradan.
Bulutlardan sular içip kanarken,
Serap geldi akıp gitti buradan.
Sen göklerden nida gelir sanarsın,
http://dusunceuretelim.blogspot.com/
Güneş, deniz ve sen,
Her ikisine birden,
Güzellik katıyorsun desem.
Sen deniz üstünde;
Unutursan yaradanı,
Bekler sana hatırlatır.
Belki mesaj belki anı,
Gökler sana hatırlatır.
Dişin de bir ağrı başlar,
Güzel düşün güzel yaşa,
Duaların gitmez boşa,
Nifak katma pişmiş aşa,
Yürü gitsin yele doğru.
Yalvar yakar bilen bilir,
Yedin içtin aşırdın gariplerden kaçırdın,
Serveti yığa yığa şaşırdıkça şaşırdın,
Bu dünyaya kazık mı dikecektin be gafil!
Sonunda vicdanların uykusunu kaçırdın…
Bir gün dağlar derinden oynar gider yerinden,
Allah’ı göklerde arıyor,
Dua ederken göklere bakıyor,
Adalet isterken,
Gökleri tarıyoruz.
Her şeyi,
http://dusunceuretelim.blogspot.com
Deli gibi sokaklarda,
Gezmenin bir bedeli var.
Gideceğin dergah yoksa,
Her şeyin bir edebi var.
Deli gibi sokaklarda,
Gezmenin bir bedeli var.
Gideceğin dergah yoksa,
Her şeyin bir edebi var.
Kalabalık caddelerin,
Başım alıp şu dağlara,
Açılayım güller gibi.
Şafak vakti o yollara,
Saçılayım güller gibi.
Serçe olup daldan dala,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!