Verimli ya da çorak, uzaktır ona nisyân
Toprak cömertliğinde canlılar medenidir
Diyar diyar gezerek rızık arayan insan
Her çiçeğe ulaşan arının vekilidir
Toprak vatanın kökü, canların anasıdır
Vurdukça ruhum iniler, mızraptan ahüzârım;
Nihavendi, hicazkârı, dolaşan bergüzârım,
Ses âleminde meftunum ızdıraptan feyz alan,
Bülbüle intizârım var kemanla işgüzârım.
Dünyanın muradı yok dokunma bamteline,
Bahçede bin bir çiçek istediğine tüne,
Düz giderken bir levha u dönüşü yaptırır,
Alamazsın virajı düşersin sırtüstüne.
Hercümerç eyledi devrân ömrümü,
Özümle eğlenmek arzun değil mi?
Yalnız mı işledim nobran cürümü,
Beni mahkûm etmek mevzun değil mi?
Unutmam elest de verdiğim sözü,
Bütün yavrular emdi, anayı her memeden
Hem emdi hem büyüdü, sonra kaçtılar neden
Yukarıdan aşağı,
Sessiz, harfsiz bir lisan…
Zincirde en son halka
Olarak geldi insan
Zulüm katran gibi yakar,
Eritir saf altınları!
Ruhlar bedenlerden çıkar,
Can verir tomurcukları.
Hayalleri türbeleşir,
Gözyaşım fütursuzca akıtıyor gam keder,
Bozdu gönül şarkımı ritimsiz yorumlarım,
Alır da kanadına götürür eder heder,
Uçuruma bırakır duraksız duygularım.
Anneler çocuğunu Sultanlar ülkesi'ni,
Yeni partiden bir çift koyuyorken vitrine,
Ayakkabı takıldı çocuğun gözlerine,
Baktı, şimşekler çaktı, biraz daha yaklaştı;
Bir fiyatına baktı, bir de kendi haline.
Çocuk sırtını döndü ayrılırken oldu şok!
Bilmezdim aşk'ı tertibi, bir tebessüm can değer,
Kaşı yaymış, bakışı ok, bunu cephede gördüm;
Ölmeyip de sağ kalanlar, afetzedeymiş meğer,
Maksadım yar ile vuslat, gâh uyudum, gâh öldüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!