Dört yanımdaki dertten, gamdan duvar,
Boynu bükülmüş garip bir haldeyim.
Açtığın o en onulmaz yaralar,
İçinden çıkılmaz sefil haldeyim.
İnsan bir kere savrulmaya görsün,
Göçebe kuşlar gibi vurgunum,
Sevdan bir kuşun kanatlarında.
Hiçbir şehre sığmadı susuşlarım,
Kapana düşen dilim avuçlarında.
Hani nerede gidip gelen umutlarım?
Bir dilber kalesinin burçlarında,
Göz kapaklarım yokluğuna ağlar.
Karalanmış bir kâğıt parçasında,
Garip adsız bir sözcük gibi ağlar.
Aşkın içinde aşktan gayrısı yok,
Aşk dediğimiz şey,
Derin bir şey,
Çok garip bir şey;
Kırık kanatlarla uçmak gibi bir şey.
Bir kokuda, bir dokunuşta
Kıyıda köşede kalmış,
Anılar düşer kirpiğimden.
Bir türlü kurtulamam,
Bu duygunun pençesinden.
Hep seni düşünürüm;
Bir damla gözyaşı süzülse gece,
İsmimle yanar kalp; kurtulamazsın.
Upuzun susup çekilsen gizlice,
Aşk benden sorulur; kurtulamazsın.
Göz göze geldiğin her yabancıda,
Sevgi bir çiçek açar;
İnsanda sevda olur.
Bu aşkın hikâyesi,
Yanana merhem olur.
Vuslat uğruna, ya Rab,
Gözlerine bakmadan edemediğime,
Şimdi gönül ağrısı desem…
Dayanılır gibi bir şey değil bu,
Nasıl anlatsam, nerelere gitsem?
Gün olur da bir gün,
Gönlüm düşmüş bir ceylana,
İçim erir, aşk biterse...
Yerle bir olur insana,
Bahtı kara, aşk biterse.
Giden dönmez, dem tutulmaz,
Etten bir duvar,
Elim açıp, dilimde dua oldun yârim.
Acı bir sesle bir aleve düştü,
Tir tir titreyen bedenim.
Bitmek bilmeyen savruluşumla,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!