Kitab-ı Aşk yazdım sana,
Kalu Bela'dan beri ezberimde.
Asırlardır beni hep aradın,
Bulduğun anda hiç anlamadın.
Okur yazar değil cahil kalbin,
Aşk cesaret ister sen kaybettin.
Onlar, aynı göğün altında doğmamışlardı belki,
ama aynı kader çizgisine değmişti avuçlarının içi.
Biri karanlıktan çıkmayı bilen bir ışık,
diğeri ışığa alışkın olmayan bir gölgeydi.
Gölge olan, kendi iç savaşına tutsaktı;
Senin adın aşk...
Neden kalbim kırık, gözümde yaş.
Kader mi vurdu, yüreğin mi taş.
Yanıyor canım...
İçimde kanayan bir kadın haykırır feryat figan,
Kimseler duymuyor yüreği darmadağın.
Kaç asır geçti sen gideli sevdiğim,
Ne zamandır güneş doğmuyor bu kentte.
Katran karası gecelere tutsak yüreğimde
Son ışık sendin mühürlü gözlerimde...
Gitme, gitme diye yalvardı bakışlarım,
Görmedin...
Kader miydi bilmem,
Seni karşıma çıkaran,
Hayal miydi bilmem,
Gözlerimde yaşayan?
Nedir bilmiyorum,
Kalbimde bir yer var,
Kimse bilmiyor adını,
Sen dokununca açılan,
Sen susunca kararan,
O yaralı, o inatçı yer...
Ben sana yüreğimin kapısını ardına kadar açtım,
Sense, gölge gibi girip, sessizlik gibi çıktın hayatımdan.
Aşktı bu...
Yandım, inandım, bekledim.
Ama çok geç kaldın.
Sırtıma sapladığın kelimeler
Ben sana inanmıştım…
Geceleri adını dua gibi fısıldayacak kadar,
Gözlerine bakınca kader sandım seni,
“Bu sefer gerçek” dedim,
Meğer en güzel yalanıymış ömrümün.
Her son yeni bir başlangıçtır aslında.
Bazen ürkütür,
Zaman alır başlangıçlar...
Cesaret midir eksik olan,
Yoksa yılların yorgunluğu mu kalbe pranga vuran.
Aklın süzgeci dedikleri zalim,
Bir harf düşer kara tahtaya,
Bir ömür yeşerir o an.
Bir ses yükselir sınıflardan,
Geleceğe uzanır bir yol.
Sen öğretmensin…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!