Senin adını söylemiyorum,
Çünkü bir kelimeye sığdıramam seni.
Koca şehirleri devirecek ağırlığın var içimde,
Ama adın…
Bir hece kadar kısa.
Sığmaz.
Surlarım var benim…
Aşılmaz diye tabir edilen, güçlü surlarım…
Kimi zaman hırçın dalgaların dövdüğü,
Kimi zaman martıların uçuştuğu maviliklere bakan.
İstanbul’un fethi gibi zor aşılması.
Şahi Topu atsalar yıkılırım,
Gece Gözlü Esmerim…
Soğuk bir kış gününde, yaz sıcaklığıyla doldun gönlüme.
Beni kanatlandırdın,
Bulutların en doruğuna çıkardın sevginle…
Bakışların heycanım oldu, tir tir titredim…
Gün geldi korktum incitmekten,
Bir hikayem var dalgın gözlerimin ardında.
Bir hikaye ki, anlatılmaz satırlarda.
Yaram yarimdir, yarim yaramdır…
O yar ki, hem öldüren, hem yaralarım sarandır.
Gün gelir asi yel olur, ordan oraya savurur
Yalanlarının soğuğu hala yüreğimde.
Sanki, bitmeyen bir şarkının en acı notasına takılan
Yarım bir cümle gibi kaldım,.
Özlüyorum…
Ama lal oldu dilim, gururumdan değil sadece,
Korktum...
Bugün yeniden doğdum sanki…
Kendimi aldım karşıma,
Artık eski ben değilim.
Yaralarımdan utanan değil,
Onlardan güç alan bir kadınım şimdi.
Sana verdiğim değere yakışır şekilde
Davranmayı öğrendiğinde gel,
Yeniden tanışalım.
Ben artık eskisi gibi kör değilim,
Her sözün ağırlığını kalbimde tartıyorum.
Neydi bir araya getiren şey ikimizi,
Emekmiydi büyüten bu masum sevgimizi.
Yüreğimde taşırken ben gülüşlerimizi,
Maziye gömdün sen düşlerimizi...
Çok garip bir sızı var nazlı kalbimde,
Ne istediğimi sorsan,
Gülmeni istiyorum derim.
Çünkü sen gülünce,
Bahar geliyor, yaz geliyor...
Mutlu olduğunu görmek,
En büyük servet geliyor...
Ne kadar seversem seveyim,
Eğer dersen ki istemiyorum,
Ben seni sevmiyorum...
Aşkımdan ölsem de çalmam kapını.
Bir daha asla bakmazsam yüzüne,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!