Çok sevdik biz; dil yetmez tarifine.
Bizi gören dünya eğildi önümüzde.
Korkmadık kimseden “ne derler” diye;
Alevin içinde yürüdük biz el ele.
Ses, boğazda takılı-
Söz, kalbimde saklı.
Çözemedi hiç kimse,
Bir düğüm yüreğinde.
Geçmiyor artık derin,
Kim düğümledi ismini kalbime?
Üşendi sonra ama onu çözmeye.
Seninle her şeyi tamam saydım;
Sen bende her şeyi eksik bıraktın.
Zamanın nabzı durmuş bileklerimde;
Ecel terleri döküyorum ben geceyle.
Gözlerimin ucunda titreyen karanlık;
İçimde kimsenin görmediği mezarlık.
Sokakta yürürken rüzgar yanında
Adımlarda ritim, dünya hayran ona
Saçları uçuşurken havada dans eder
Kendinden emin, her adımı ise şeker
Gözlerini henüz kapatmıştı ki dünya;
Ay yorgunluğunu anlatıyordu yıldızlara.
Sessizlik nöbetindeydi sokak lambaları;
Bir ses, geceye günaydın diyerek fısıldadı.
Bastığım her taş, neden bana ait değilmiş gibi?
Ruhum uçarken, kim bağladı ayak bileklerimi?
Gökyüzü çağırıyor beni renk renk ihtimallerle;
Bir ben miyim, yürüdükçe eksiltilen kendine?
HAFIZASI
Gölgelerin hafızası saklar sesleri;
Bir gülüş, bir öğüt, eski nefesleri.
Derin anılara taşınan o an belleği,
Yüreğimde taşırım, unutulmaz hiçbiri.
Dizlerinde morluk, taşlar cebinde,
Çiçek taşıyor ama kalbinin üstünde.
Sesi hafif, kadifemsi, tınısı rüzgar gibi,
Dünya durup durup onu dinliyor sanki.
DİLEKTE
Vardı yüreğimde kocaman sandık,
Anahtarı kayıp, onun kilidi ise kırık.
Kalbim tren garıydı benim sanki,
Bekledim geleni, uğurladım gideni.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!