Sesini hangi gölge benden saklıyor?
Sonsuzluk kapısı önümde duruyor;
Eşiğinde zaman sessizce bekliyor—
Aşkımız acaba bir yerde mi uyuyor?
Sor kendine, neyin peşindesin sen?
Neden hep başkası gibi görünmen?
Etiketi üstünde; kim yazdı fiyatı?
Dıştan mı ölçersin, içten mi hayatı?
Adını andığımda susar şehir;
Sanki sana yazılmış bütün şiir.
Ve bil ki gönlümde açan her dua
Allahım, Sultanı koru, diye daima.
Tutunmak isterim ritme ve ahenge,
Ürkekti adımlarım her figürde.
Rüzgarla dans eden bir yaprak gibi;
İki adım geri, bir adım ileri…
Kalbimle yürürken çatlak bir zemin,
Bir Serap gibi durur, sanki gecede.
Bir nefes alırsın ürperir perde.
Kalbimin içi duman, camdan eskitme;
Üflesen, ne varsa dağılır içimde.
Sakın söz söyleme, gözlerin yeter.
Sabahın çiğinde yıkanır düşüm,
Bir dal ucunda geçti ömrüm.
Kırmızı bedenli, siyah benekli,
Kırılgan, masum uğur böceği…
Oldukça narin kanatlarımla
Ben gecenin koynunda yola çıkan,
Düşlerime zincir vuramaz zaman.
Gönlüm yorgun, gözlerimse yaşlı;
Bilirim, yol uzun, dikenli ve taşlı.
KOYAMADIM
Düşüncelerime uyku saati koyamadım,
Gece çalışan hayalleri soluyamadım.
Ruhuma kalp kırıklıkları birden doluyor;
Ancak benimle sessizlikte konuşuyor.
Üzerime geçirdiler mevsimlik hayatları;
Düşmesin dediler, sabitlediler topuklarımı.
Camın ardında, unuttum ben kendimi;
Bütün hayallerim bugünün sergisinde gibi.
Her gün başka bir kıyafet, aynı boş bakış;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!