yanlış söylerse
doğrunun peşinde
doğru söylerse
kimsenin peşinden gitmezdi.
dokumacı halısını çoktan dokumuş
Yıldızları düşürdün bir bakışınla içime,
Bu kadar aydınlık,beyazın tek rengi yüreğinde
Küskün bakışının akşam renginde,
Seni bir başına koyup gitmişler
Durup durup eski anılara gitme!
sen firavunun sonbaharısın
hamanın kirli huyu
şandan ve şöhretten vazgeç
sen aklın kirli suyu
bu kadar bulandıktan sonra
çağlayanlar gibi güzel nasihatleri bırakıp da
sen hep uzakların içinde
korkunç hayaletler kovalıyordun
ben ise havalı gülüşüne
yeni masallar anlatıyordum.
sen hep rüzgarın yeşil dalları arasında
öyle güzel günlerdi ki
seninle yaşadığım
seninle doğduğum anlar
seninle baharda kır çiçekleri topladığım
bir ağaç gölgesinde oturup
sıcak sıcak taze demlenmiş çay içmek...
seni tanıdıktan sonra değişti resimler
yediğim yemek, içtiğim su, aldığım hava
yaşadığımı zannetttiğim bütün günler
farkettim de hiç yaşamamışım aslında.
seninle yaşamak hiçbir anı kaçırmadan
her yer soğuktu
üşüyordu bütün yapraklar
ama sen yoktun...
her yer soğuktu
titriyordu bütün mevsimler
Başında telliği
Gözünde gözlüğü
Dedi arkadaki yolcuya
Fatmalının incirleri yetti mi?
Arkadaki yolcu gitmedim
Bizim köyün servisi saatinde kalkmazdı
Kalktığı günde olurdu elbet ama ayda bir
O günde de sebze pazarına girip
Domates biber salatalık alırdı
Kaç gün geç kaldım böyle hayata
Kaç gün temmuzun ağotosun sıcağında
vardı elbette bir şeyler
yağmurdan da güzel resimler çıkartabiliyordu
ağlamaktan başka.
o gün merdiveni yıkarken
aklına geldi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!