Mazimdeki günleri,
Ne zaman hatırlasam.
Acılarım debreşir,
Derinden kanar yaram.
Mümkün değil yeniden,
Ben eskiden derdim ki
Parayla saadet olmaz
Anladım ki ben şimdi
Parasız yaşanılmaz.
Teselliydi benim ki
Nasıl geçtin ey ömrüm
Hiç bir şey anlamadan.
Sanki bir rüya gördüm
Uyandım tez uykudan.
Şimdi saçlar ağardı
Günden güne büyüyor,
Bir çığ gibi içimde;
Tarifi yok acımın,
İnan en zor biçimde...
Alev alev yanıyor,
Elbet,bir gün anlayacaksın.
Yıllar sonra bile olsa…
İçine öylesine bir acı düşecek ki,
Feryat edip inledikçe, beni hatırlayacaksın.
Anlayacaksın bir gün,
Seni delicesine sevdiğimi elbet…
KIRKLARELİ SEVDASI
Tanıyabilmek için Kırklareli’ni,
Gezip,görmek lâzım her bir yerini.
Satırlara döküp de anlatmak çok zor,
Onun,o eşsiz güzelliklerini.
Yıllardan sonra, bir kez daha,
Edirne bayırından baktım sana, Lüleburgaz.
Ne o eski güzelliğinden bir eser kalmış,
Ne o eski bakir hâlin…
Bir zamanlar yemyeşildin,
Çayırların ve ağaçlarınla;
Toprak kokar elleri,
Şeker gibi dilleri.
Sanki bahar gülleri,
Köyümün güzelleri.
İnce,uzun boyludur,
Kış mevsimden önce geldi,
Kar altında kaldı güller.
Tüm renkleri soluverdi,
Kalmadı o güzellikler.
Bu gönlümde açan sevgi,
Çilingir sofram da rakı şişesi,
Kadehler tükenir derdim arttıkça.
Kalmadı gönlümün artık neşesi,
Kalan son resmine alıp baktıkça
Maziyi deştikçe yürek sızılar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!