Maestro çal!
Bu gün benim düğünüm
Belki anladın?
İstediğim gibi düğünüm olmadı,
İçimde ukde kaldı.
Bırakma ellerimi
Sıcaklığı bende kalsın,
Hatıram olsun.
Gül kokan o ellerin
Ellerin sarsın yaramı
Acılarıma merhem olsun
Hayatımızdan iki parantez açalım.
İçinde:
Sevgi, saygı ve özveri;
Toplam halinde bulunsun.
İkimizin de çarpanı 'aşk 'olsun..
İşlemimizi yapalım ve sadeleleştirelim.
Artık şiir yazamıyorum
İstiyorum ama,yazamıyorum
Hissediyorum
Ruhumun derinliklerindeki
Gül bahçelerini
Her yanında güller açmış
Ne o öyle? Kafiye derdi, şekil kaygısı,
Bir bentlik aşk uğruna çekilen sıkıntılar,
İmbikten damıtılan imgelerle, simgeler.
Parmak hesabı hece; tutmaz oldu sayısı,
Can beğenilmek ister; görücüye çıktılar,
…………………………………………
Buruk kalpler
Gözü yaşlı gecelerde
Hep umut besler,
Aşkın vahasını düşler,
Serap görür an be an,
Hayallerini süsler
Nasıl da kolay gelir kalıplarda yaşamak
Çivileri paslanmış mevta tabutu gibi
Buzdağının üstünden görünür mü hiç dibi
Çıkılamaz dışına öylesine zor kırmak
‘Değişmeyen değişimdir’ gerçekse, o denli
Mum gibi eriyen bir bedenin bitişini,
Seyretmek ne denli zor, kanı çekilmiş yüzde.
Tutunmaya çalışan o çaresiz ellerde,
Ensesinde hissetmek ölümün gelişini…
Bir gün daha yaşama arzusu belli değil,
Buradayım bak yatıyorum göğüm yukarda
Yıldızlar ki; sonsuz ışıklarıyla habersiz
Bir gün unutulacağım ayaklar altında
Ne cismim ne de ismim olmayacak çaresiz
Belki merak edilir kaç yıl hayatta kaldım
Biliyorum gideceksin,
Birazdan beni terk edeceksin,
Ve ben ölümcül kederimle sırdaş;
Ardında bıraktığın iki damla gözyaşını
Sorgulayacağım ömrümce
Teselli arayacağım,
ŞİİRLERİNİZİ TAKİP EDİYORUM.BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN YANI YAŞANMIŞLIK DUYGUSUNU HİSSETTİRMENİZ.TEBRİKLER.SAYGILARIMLA