Demir aldım gözlerinden,
Açtım yelkenimi, üfledin sevgi sözcüklerini
Döndüm burunu, girdim boğazına.
Aktım sevginin başkentine...
Gezdim bütün odalarını,
O çizgi elemin toplamıdır alnımda
Kasırgalar kopar gönüllerde alınma
Kalem bizi kalbimizden vursa da
Rüyalardan bana kaç sevgili
Efkarımız çiçek olmuş iki baş vermiş
Duygu çöplüğünden çıkarttı incilerini.
Saydı teker teker,
Gösterdi herkese.
Güneş batarken o terasta,
Ben o narsist şairin doğuşunu seyrettim.
Ilık eylül akşamında güvertedeyim.
Beyaz bir martı kondu,
Dayandığım direğe.
Senin gibi masum, temiz.
Aman sakın kaçırmayın,
Şarkıydın...
Bir nakaratsın şimdi gönlümde
Avutamıyorum kendimi,
Kavrayamıyorum varlığımın nedenini
Sabahları aynadaki beyhude adamı izliyorum
Denizim ol bu gece
Köpüklü dalgaların okşasın beni
Yorgan gibi aç gizlice
Düşeyim içine yakamoz gibi
Fenerim ol bu gece
Ah sen boynumda kalın urgan
Birbirimizi tükettik anlamadan
Kalemim de elinde
Bakıyorsun gözlerime, biliyorsun...
Ölümüne susuyorum...
Bendeki de sıradan gerdan
Sen bir rüya uyanmama ramak kalmış
Ben bir uyku zamansız ve dalınamamış
Birbirine paralel evrenden kavuşamamış
Yürekler birleşmeden, ayrılmak abes mi
Gönlüme attığın ateş, senin için heves mi
Yüzüme bakmadan, hissettiğin nefes mi
Nefesimi kestin ölüyorum sevgilim.
Arzuhalciye gittim dileğimi söyledim
Aklıma doladım seni
Yeşil yeşil düşlüyorum, mavi mavi seviyorum
Bindim yelkovana, dörtnala sürüyorum
Üzengim olmuş saniyeler, bekle beni geliyorum
Belime doladım seni




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!