Özleyeceksin derin derin...
Soğuk ve ıslak bir dudağın bıraktığı gibi
Efil efil hissedeceksin boynunda rüzgarımı
Koruyamazsın o kırık şemsiyeyle bağrını
Gözlerin uzaklara dalacak...
İnsan dediğin çizgi gibi olmalıdır hayatta,
Bir bıçak kesiği gibi düz.
Sağa sola eğrilmemeli,
Dallı budaklı olmamalı,
Oraya buraya sürtünmemeli
Rüzgardan sürüklenmemeli,
Kaldırım üstünde hamam böceği
Etrafa düşen karışık topuk sesleri
Kaçışmayla devam eden garip serüveni
Sığınsam... bir delik olsa da girsem
İşe yaramayan yaramazlığım mı
İşte...
Yürek burkan sokaktan sağa döneceksin,
Göreceksin sarılmayı,
Sevgilinin sarılamadığı kadar...
Karanlık izbe sokakta
Yüksek bir duvar kenarında
Kendimle karşılaştığım anda
Ağlamak istiyorum
Öyle sindim ki köşeme
Sana bakarken aşka ayağım takıldı.
Nazarı değer diyorlardı o güzel gözlerin.
Halbuki kendine nazar eder mi insan hiç.
Sen benim sevişlerimi sevdin önce.
Bilmiyorlar ki, ben sadece ben değilim.
Sakın beni merak etme!
Ben iyi bakarım kendime.
Üfler zaman bana devasını,
İyileştirir yüreğimin yarasını.
Yalnızlığa ittim onu deme!
Düşüyorum boşluğa...
İçimde bir coşku ve heyecan
Çok üşüyorum dondum
Yaklaştıkça sana ısınıyorum
İçimde bişeyler oluyor
Sanki değişiyorum
Şimdi aynaya baktım.
Alnımdaki çizgiler,
Hepsi girmiş birbirine birer birer.
İsterdim ki yalnız bir buse ver,
Tekrar buluştururdu belki kader.
Ortada bir taş üstünde çubuk
Yürür insan...
Oflayarak çıkarken yokuşu,
Güçlenirsin artık
Güvenirsin kendine,
Devam edersin...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!