perdesiz oyunlar oynuyoruz
hayat denen sahnede
çoğu kez oyun içinde oyun
sadece kendimizin bildiği
sadece kendimizi kandırdığımız
ve kendimizi,kendimizin alkışladığı
Biterken iş saati
Ve biterken ben
Ve hayalimdeyken ev
Bağırırlar içeriden işçilerden birisi
"radyoda bir sevda türküsü çalar vakitsiz
beni alır götürür uzaklara
beni alır götürür"
rahmet yağıyor derdi anam
göğe bakıp bi sevinç
şimdi bize zulüm değil mi
şimdi bize ölüm değil mi
varlığımı sorgulamak
yordu bedenimi
yorulan bedenim
çığlık atıyor
ve beyaz giyen ruhum
ona gülüyor
Somonlar denizin derinlerinden soylarının devamı için ölümüne bir yolculuğa çıkarak sığ sulara geliyorlar.
Yavruları sığ sularda güvenle doğsun ve gelişsin diye.
Yavruları için göze alıyorlar ölümü.
Sazanlarda öyle,yavruları için güvenli bir yer ararken ölümle dans ediyorlar.
Güzellerim,çocukları için ne büyük riskler alıyorlar,seviyorum onları.
Çocukları için yaşanabilir bir dünya kurmak için çalışmak,bunun için yaşamak ve ölmek.
kendine bak.samimi söyle ne görüyorsun.tekrar bak
kendinle göz göze gel,
bir erdemdir kişinin içini görmesi.
ruhunun vicdanının sesini dinlemesi
insanın kendisini görmesi,iki kişi olması
kendime baktım,içimi gördüm,göz gözeyiz ruhumla
saçlarını tel tel örüp
uçlarına boncuk yerine
sarılı mavili yeşilli
umut takacağım ey çocuk
benim nasibime kuşlar düşmüş
çiçekler çocuklar düşmüş
nasibime
bir de sen
dünyanın bütün kuşları birden uçsa
gökyüzü kuş dolsa
ne güzel olur, ne güzel olur
ne bileyim işte,çok güzel bir şey olsa
mesela güneş, kışın kulağını çekse
dünyanın bütün çocukları birden gülse




-
Başak Öztürk
Tüm YorumlarYüreğini düşüncelerini İnsanlığa adamış yaşadığı zaman dilimine duyarlı.. nadir bir kişilik...
Arkadaşımı yürekten kutluyor...başarılarının devamını diliyorum...