varlığımı sorgulamak
yordu bedenimi
yorulan bedenim
çığlık atıyor
ve beyaz giyen ruhum
ona gülüyor
Somonlar denizin derinlerinden soylarının devamı için ölümüne bir yolculuğa çıkarak sığ sulara geliyorlar.
Yavruları sığ sularda güvenle doğsun ve gelişsin diye.
Yavruları için göze alıyorlar ölümü.
Sazanlarda öyle,yavruları için güvenli bir yer ararken ölümle dans ediyorlar.
Güzellerim,çocukları için ne büyük riskler alıyorlar,seviyorum onları.
Çocukları için yaşanabilir bir dünya kurmak için çalışmak,bunun için yaşamak ve ölmek.
kendine bak.samimi söyle ne görüyorsun.tekrar bak
kendinle göz göze gel,
bir erdemdir kişinin içini görmesi.
ruhunun vicdanının sesini dinlemesi
insanın kendisini görmesi,iki kişi olması
kendime baktım,içimi gördüm,göz gözeyiz ruhumla
güzel sözleri yan yana getirmiyorum ben
şiir diye okunsun istemiyorum yazdıklarım
türkü söylüyorum
o büyük günün türküsünü
bazen kendime söylerim türkümü,sessiz inceden
sıradan olacaksın sıradan.
kitap dendi mi aklına,
fal ve rüya tabirleri gelecek.
birde okumadığın kutsalın tabi ki.
oğlanlara baktı diye kızını pataklayıp,
nefes alsın yeter deyip,
"sonbaharda yapraklar düşerdi toprağa
çocukluğumuz da bizim
çocuklar değil"
bir sabah uyandık ki
bahar gitmiş
tazecik çiçekler düşmüş dalından
sonbahardandır dedik
ses etmedik
sonra çocuklarımızı öldürdüler anne
ben çocukları severim
sonra kuşları
sonra yine çocukları
çocukluğumu
elinden tutup
çok uzaklara götürdü zaman
su döktüm arkasından
yaprak döktüm
gözümden yaş döktüm
Yüreğini düşüncelerini İnsanlığa adamış yaşadığı zaman dilimine duyarlı.. nadir bir kişilik...
Arkadaşımı yürekten kutluyor...başarılarının devamını diliyorum...