efendice
uzaktan sevdim seni
sen bilmeden
yok canım olur mu öyle şey diyorsun
bende öyle dedim gönlüme
olur mu öyle şey dedim
kanatlanırım
uçarım
ateşlerde tutuşur kanatlarım
yanarım
yanarım yanarım
yanmam dert olmaz kimseye
birisi söylesin ona
ondan sonra
sadece kuşlara baktım
sadece kuşlara
sevmeye meyillendimya seni
ellerini anamın ellerine benzettim
namuslu ekmek kokan ellerine
yüzünde de çocukluğumu gördüm
masum sevecen
doyamadım tabi sana
kuşlar göçüyor şimdi
sen sonra git
bak toplaşıyorlar gökyüzünde
bir onlara bak bir de bana
benim kanatlarım yok
gidemem ardlarından
GÖĞÜMDE GUŞ OLAYDIN
kuşları yemledim sen geçerken
kuşlara bakarken sen
arada bana da bakarsın diye umdum
sen hiç kuşlara bakmadın
sen hiç kuşlara bakmadın
sesleri efendim
çocukların sesleri
yumuşacık sıcacık
hele hele oyun oynarken
işte o zaman sanki
kuş sesi oluveriyor
lakin ağlamak istemezsin bilirim
içinin ateşi sönsün yaşlarınla istemezsin bilirim
sen türkü söyle o zaman
ben sesinden bilirim
ama o filmde öyle diyordu
yaşamı öldürmenize izin vermem
burada ben varım
lanet bir sürüngen gibi yaşamam ben diyordu
sonra onu öldürdüler
yerden yere sürüdüler
çimenlerin üzerine uzansam
şöyle sere serpe
mavi bulutları serseler üzerime
bir uyusam,bir uyusam
rüya görsem
seni görsem
Yüreğini düşüncelerini İnsanlığa adamış yaşadığı zaman dilimine duyarlı.. nadir bir kişilik...
Arkadaşımı yürekten kutluyor...başarılarının devamını diliyorum...