Mevsim yazın arkasıysa, günlerden de salıysa,
Serin bir rüzgar teninde can veriyorsa,
Gözlerim aklının sokaklarında geziniyorsa,
Bil ki gözünde tütmem yakındır.
Hiç tanımadığın insanlara üzülmeye başlıyorsan,
Denize mavi yakışıyor
Simite susam
Martıya çığlık yakışıyor
Askere selam
Çaya dem yakışıyor
Dertliye kelam
Aşırı dikkatli olmanın dezavantajları da varmış.
Mesele incelemeye aldığım her insanın pek çok yanlışını yakalıyorsun.Üstelik öyle affedilir cinsten de olmuyor bu hatalar.
Dolayısıyla bir süre sonra kimseye dikkat etmemeye, başlıyorsun.Zira biliyorsun ki kimse beynini yormaya değmiyor.
İşte yalnızlık tam da bu noktada gizli gizli hayatına çöreklenmeye başlıyor.Bir zaman sonra da en az hatasız,en az yoran yarin o oluveriyor.
Ben yalnız sana susuyorum.
O yüzden gel, herkesin sükutumdan çıkardığı anlamları israf etme.
Nefesin dolaşmayınca yalnızlığımın odalarında,
Kendimi kimsesizliğe çarpıyorum.
Herkesin yorduğu dillerime,
Yükünü taşımakta zorlanan hamal iniltilerini reva görme.
Aynalarda kaybolmuşluğum.
Yüzümde tedirgin çizgiler.
Yarımı kaybetmişliğimden mahsunluğum.
" yazık.! " dedi kadın.
" en çok senin adına üzüntüm.
düşünsene ;
benden sonra kiminle sohbet etsen
kelimelerin hassasiyetini hissedemeyeceksin.
gülüşler yavan kalacak orta yerde
“Açtığın yarayı gel kapat” desem gelir miydin.?
“Çok ağladı bu aşk, ayrılığa” der miydin.?
Artık ne söylesem boş gibi,
Bildik cümleler inceldiği yerden kopuyor
Oysa sesin, duyduğum en güzel melodiydi.
Acımı uyutmaya hiç bir ninni kafi gelmiyor.
Yazmak bir nevi avutmak,
Acıyı uyutmak,
Gözlerine yüklediğim anlamları unutmak işte.
İnsanın sevdiğine yazdığı şiirlerin fazla tanığı olmazmış.
İşte o yüzden hep gizli gizli şiirler yazdım ben sana.
Herkesten köşe bucak sakladım.
Yalnızca kalemimi,kağıdımı,ellerini ve yüreğimi şahit kıldım.
Bazı insanlar vardır;
kızsan da,
küssen de
yüreğinden sevgisini,
telefon rehberinden ismini,
geçmişinden sende bıraktığı izleri söküp atamazsın...
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..