Gözlerinden anladım, gidicisin.
Yalanlayan ifadelerle bakıp da yorma kendini.
Ben yeterince üzüldüm, bırak üzülmesin dizlerin.
Yorulmasın kaldırımlar ve
Daha yolun başında takati kesilmesin gülüşlerin.
Artık şafaklarımda ki sükunet hayal.
Hüznün dibine vuran,sesimin yetmediği, söylemeye çalıştıkça tıkandığım,
o atarlı, eyvallahı olmayan bütün şarkılar yalnızca benim...
Kendine pay çıkarma...!
Bıraktığın yalnızlığı, açtığın yaralarımı örtbas etmeye çalıştığım,
kıyasıya çarpıştığım ama bir çoğundan galip gelemediğim
Kıymetimi ne zaman anlarsın biliyor musun...?
Bana çok gördüğün ne varsa hepsinin uzağına düşünce,
Övündüğün onca kalabalığa rağmen her gecen yalnızlığa bürününce
Tuttuğun sahte ellerin soğukluğunu sol yanında ki heveslere yem edince
Bana çektirdiğin onca acıyı bir başkası da sana çektirince anlarsın...
Sana yüzlerce şiir yazdım da,
Tozlu yüreğine iki satırlık cümle bile olamadım.
Şimdi kalkmış; olmayan bir aşkı, sahipsiz uçurumlardan atmaktan bahsediyorsun.
Firari sevdanı şahit gösterip, kalan son umutlarımı da sayfa sayfa katlediyorsun.
Oysa ben uzun zamandır illegal bir yalnızlığın pençesindeydim.
Ve yaşanabilecek tüm kahroluşları evlat edindim.
Hayatımdaki en büyük kavgaların şahidi.
Gizli gizli ağlamalarımın suskun tanığı.
Mutluluklarımı bir ekmeği bölüşür gibi bölüştüğüm sırdaşım.
En az benim kadar yalnızım.
Dertli başım gibi dimdik,asil duruşlum.
Gel senle son kez selamlaşalım.
İnsan zamanla herşeyi rutine bağlıyor.
Yemek yemeyi,işi gücü,ıykusuzluğu,
Sahte tebessümleri,
"Nasılsın" sorusuna söylediği "iyiyim"leri
Bir tek yüreğe düşen yarin özlemiyle gözden düşen yaşları hariç...
Aklıma her düştüğünde ağzımın kenarından dışarı çıkmaya can atan şiirlerim var..
Saç diplerimden tut tırnak aralarıma kadar doluyor cehennemin
Ne yaparsam yapayım törpülenmiyor yaşattıkların
Ve hiçbir yara bandı kapatmıyor ellerimden koparken bıraktığın griyi
Üstelik bir yüzük parmağım da yok artık
Öptüğün yerden kangren oldu
Kim bilir, belki bir gün gelirsin.
En umulmadık zamanda kalbime girdiğin gibi paldır küldür girersin şu kapıdan içeri.
Pencere kenarlarında,cam buğularına karışan hayallerimi boşa çıkarmazsın.
Yollara düşen gözlerimi,kaldırımlara serilen ümitlerimi beraber ayağa kaldırırız kim bilir.
Odama sinen sensizliği beraber kovar,kirpiklerimi kıran hırçın yaşları mutluluktan akıtırız belki.
Sen "hiç değişmemişsin" dersin,bana yaşattığın sensizliğin acısını hafifletmek için
Kim bilir şimdi ne yaparsın
Film mi izlersin
Çay mı demleyip içersin
Yoksa ben gibi eşten dosttan
Hüznün ikamet ettiği gözlerine kaçan
Özlem buğularını mı gizlersin
Bak;
Tüm ALFABE AĞLIYOR yüreğimde..
Sense, bütün HARF' leri;
tek tek KALBİMDEN söküyorsun..
Oysa;
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..