Hapishane…
Sessiz bir yankı duvarlarda,
Demir kapı ağır, soğuk,
Her kapanışında umutları boğuk.
Ranzada uzanır yorgun beden,
Ya düşersem diye korkuyorum gözlerinden,
dipsiz bir deniz gibi derin,
bir mavilikte kaybolur gibi,
sularında yitip gitmekten çekiniyorum.
Ya uçup gidersen?
Senin şiirini en güzel kafiyeler bile yazamaz,
dizi dizi dizilse de yıldızlar gökyüzüne.
Senin sesin gibi fısıldayamaz rüzgar,
dokunamaz tenime geceyi saran serinlik.
Bin sözcük bile yetmez anlatmaya seni,
Yazayım unutmasın, kalem aradı elim,
Şimdi uzaktan bakan, kalbi kırılmış elim.
Geceye dert katarım, yıldız suskun bu gece,
Bir nefesle yakarım, yüreği küskün hece.
Dert bende kaldı, söyleyemedim,
Gönlümün yangını, söndüremedim.
Yar diye bağlandım, yüzüme bakmaz,
Bir ömür sevdim de güldüremedim.
Yollar uzun, yollar yokuş,
ırtına kopar dağlar başında,
Savurur yüreğimi kışında.
Bir yanım hasretle dolu,
Bir yanım dargın, yolunda.
Ah fırtına, esme üstüme,
Herkes beni dertsiz gamsız sanıyor,
Bilmezler içimde ne dertlerim var,
Ben derdimi kendim sarar, ağlarım,
Muhannete muhtaç olmam, kendi yaramı sararım.
Gönlümde fırtınalar kopar durmadan,
Düşünsene,
sen onu seviyorsun, o başkasını.
Kalbin bir uçurumdan düşer gibi,
her gün yeniden kırılıyor içten içe,
ama kimse duymuyor sesini.
Adını anarsam, dilim tutulsun,
Elini tutarsam, elim kırılsın,
Gözüne bakarsam, gözüm kurusun,
Gönlümde acılı mazi bıraktın.
Geceler karanlık, düşler yaralı,
Bugün ben yari gördüm, derdimi diyemedim,
Düşümde hasret kaldım, bir söz söyleyemedim.
Gözlerimden yaş döktü, gönlümde elem var,
Aşka düşüp yanarken ateşe değemedim.
Gönlümün yolu uzun, yollar yokuş, dağlar var.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!