Her şey sustu birden bire,
yankı kaldı sessizlikte.
Sevda öyle gizledi kendini,
bir sır gibi, derinlikte.
Sanki zaman durmuş gibi,
Hasret bir yel gibi esti içimde,
Bir zamanlar sarıldığım o anı,
Bir adımda kaybolan sen,
Ve ben, sessizce bekleyen bir gölge.
Yollar ne kadar uzun, ne kadar uzak,
Acıyla tatlıyla günler geçirdik,
İki çocuk ile hüznü tükettik.
Gözyaşlarımızda bir deniz,
Gülüşlerimizde bir bahar vardı.
Dert de olsa, sevinçte olsa,
“Bir şey olursa ara,” demiştin,
O kadar çok şey oldu ki…
Düştüm, kalkamadım,
Sustum, anlatamadım.
Sonunda cesaret edip aradım,
Engellemişsin.
Bir yanım seni bekler,
bir yanım çoktan gitmiş.
Bir yarım durmuş orada,
gözlerinde bir umut,
gözlerinde bir yangın.
Sabahlar doğarken umutla bir gün,
Akşamlar örterken yorgun her düğün.
Hayatın döngüsü, ince bir tütün,
Dumanı tüter de, bitmez mi sandın?
Gençlik bir rüya, geçer ansızın,
Sabırla dolar saatlerim,
her saniye ağır,
her dakika yaralı.
Her nereye baksam,
bulamadığım yerdesin,
bir gölgenin ardında,
İsterse kimse duymasın feryadımı,
Geceye fısıldarım sessiz çığlıklarımı.
Yıldızlar tanık olur halime,
Ve ay bilir en derin sırlarımı.
İsterse boşluğa karışsın sesim,
Mesele yıkılmak değil ki, anla,
Her düşüşte yine kalkarım amma,
Sırtını dayayacak dost bulmadıktan sonra,
Ben derdimi kime diyem, boşu boşuna.
Bu yürek güçlüdür, yıkılmaz kolayca,
Farkına varmadan yaşandı dünler,
Geriye dönmedi gitti gidenler.
Her anın kıymeti bilinmez olmuş,
Ziyanla dolmuş geçen seneler.
Hayatı boş yere geçti saymışız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!