Dokunulmaz, ama kalpte bir fırtına koparmış.
Ne bir adım atabilmiş, ne geri dönebilmiş,
Sonsuz bir özlemde, hep yarım kalmış.
Çünkü asıl sevgiler, imkansız olanmış,
Bir hayalin peşinde yürürmüş insan,
Aşkın her halini gördüm,
Bir rüzgar gibi geldi,
Fırtına gibi esti,
Sonra sessizce çekildi.
Gözlerimde umut,
Geceler boyu süren bir hicran,
Yürekte derin bir iz, bir figan.
Sevda yolunda kalmış bir divan,
Sen miydin âşık Mecnun?
Yollar uzarken gönülde ateş,
Bu yürek ne gam bilir ne de haz,
Bir aşk ki içinde umut var biraz.
Gözyaşı sel olur, gönülde ayaz,
Ateş sönse de dumanı göz yakar.
Hatıralar gelir, vurur can evine,
Sana denir keder, elemle aşk,
Ayrılık ömrüme vurur her zaman taş.
Benzer bu hâlim bahar görmez güle,
Sevda ki har olur, içimde bir savaş.
Gönül seni anlar da derman arar,
Kalpte yanan ateş,
dilde söner mi?
Hangi söz yeter ki
içimde tutuşanları anlatmaya,
hangi harf döker ki
bir yangının küllerini?
Ateş bilmez nasıl yaktığını,
sorsan ısıttım sanır.
Külleri savrulmuş bir ömrün ardından,
sen yine yakarsın, bilmezsin.
Dudakların yangın yeridir,
Avutulmuş düşlerin rengine kandım,
Yalancı baharın izinde yandım.
Gözlerimde kırık bir sevda resmi,
Her baktığım yerde onu anımsadım.
Hayalden bir dünya kurmuşum meğer,
Ayaz, gülün taç yapraklarını öpmüş,
bülbülün feryadı, mahşer sabahı kadar derin.
Sevda, bir rivayet mi yalnızca?
Yoksa hayalperest bir Yunus’un rüyası mı?
Ecel, narin bir huzurla bekler,
Feryat eder ayazda boran, kış tutuşur,
Telaşla korku çöker, zarar dostla buluşur.
Huzurun ahdi ziyan, namert ile erir,
Nöbette mert olanın kalbi sabırla yürür.
Nasip mi? Bilmez insan, bir yol düşer geceye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!