Bayram Kaya Şiirleri - Şair Bayram Kaya

Bayram Kaya

Karanlık
Karanlık
Karanlık...

Gecelik korkardı
Gecelerden

Devamını Oku
Bayram Kaya

106]Siz insanlığın, elli bin yıldır yaptığını Atatürk’ten niçin yoksun kılmak istersinizki, anlaşılır gibi değildir. Üstelik bu evrensel ilke, bir dinin kendine mahsus durumu ve bir dinin özelliği de, değildir. Bir dinin kerameti ve bir dinin kendi bulduğu aksiyomeri de değildir. Sanki o din olmasa idi insanlar böyle aidiyet çekikleşmesi yapamayacaklarmış gibiden, yukarıdaki söylemle cahilce bir soru, ortaya konmuştur.

Hâlbuki elli bin yıldır insanlığın böyle bir yol ve uygulaması olduğu için bu söz konusu dini anlayışlar da kendisini bu zemin üzerine konumlamıştırlar. Sonraki dinler, bu zeminin bulucusu da, değildirler. Aksine bu zemin (aksiyomer) olduğu içindir ki, sonraki dinler bu zemin üzerinde tutunup, bu zemin üzerinde devinip; kendilerini dönüştürebilmişlerdir. Bu iyice biline. Bu yol İslamlığın ya da Hristiyanlığın bir zorunluluğu olmayıp, elli bin yıldır insan mantığı bu şekilde yapı sallaşmıştır.

Bu şekil yapısal işlerlik kazanan insan anlaması içinde, bu çağrıyı yapma ve bu kanalla yapılan çağrıya uymanın bilinci, zorunlu olaraktan vardır. Bu davetçi var oluşa icabet etmeyi dinler ister. Tüm sistematik dinlerin de kendilerine has olan sistematiğine değin çağrı sal metodunu kullanmaları esastır. Tüm dinlerin bu gibiden çağrılar yapabilmesi, totemik inancın kendisinden sonraki tüm dinlere aksiyomer oluşundandır.

Devamını Oku
Bayram Kaya

107]Atatürk toplumsal yolumuzu, bu çelişmelerle, güncedeki konjonktür gerçekleriyle belirlemiştir. Akli ve bilimsel gelişmeleri, olgunlaştırarak bizi tutumlaştırmaya gayret etmiştir. Her bir iki tökezlemesinden sonra; tecrübeleri, kararlı ve doğru, dimdik adımları getirmiştir. Yol düşülmeden tökezletilmeden yürünmüyordu. Bir takım kayıplar ve fedalar olmadan da, doğru olanı bulamıyordunuz. Esasen yolu şaşmadan yürümek de, olası değildir.

Zaten kalıcı olacak olan doğruların olmayışını, o da biliyordu. Tek gerçek çağdaş uygarlık düzeyi olmalı diyordu. Parametre konmuştu. Çekikleşme aidiyet alanı var edilmiş, toplumun dizaynı buna göre bir üretim ve paylaşımı, öngörüyordu. Adımları bu hedefe yönelikti. Kimi deneme yanılma yoluyla akıl koyuştu. Kimi bilinen emin ve sağlam adımlardan oluşuyordu. Tüm deha ve büyüklüğü de burada idi. Zaten akılda, akılsızlıkta böylesi bir davranışlarımızın edimsel öğrenilmesinden ötürü ortaya çıkmıyor muydu? Bu evren kendiliğinden bir akılı, henüz tanımıyordu.

Tüm mesele ve temel çelişmeler, yanılmalarıyla tecrübeler edindiği zenginleşmeyi, çevresinin bilemez anlamaz gibi oluşundaki, anlayışsızlıklardı! Gazi'nin rahatsızlığı bu gerçekliği bilemeyen çevresindeki kadroların çıkardığı engellemelerdendi. Ve bunların yanıltmalarından da pay alan bu yanıltıcı olumsuz tavırlarıydı. Sevgili gazi, burada, bir müteşebbis gibi toplumsal yatırımların pekiştirmelerini önemsiyor idi. Bu kadrodan kimi kişiler, devrimin gelişip, yayılıp, sükûn bulmasını gizliden gizliye pek şiddetli engelliyorlardı.

Devamını Oku
Bayram Kaya

Korktum sevdam:
Gecelerin karanlığından,
Gündüzlerin sessizliğinden,
Doğruların hepliğinden(?)

Evlerin donukluğundan,

Devamını Oku
Bayram Kaya

Keyif de aldım be gönlüm:
Kelebeğin kanat çırpışından,
Böceğin kımıldanmasından.
Düşün konusu edebildikçe.

Coşku verdi baharın esintisi,

Devamını Oku
Bayram Kaya

Oturmamış düşüncen
Takıntılıdır, itkili üşüşen
Ayıklık masumiyetince büzüşen
Deva iflah, kendinden gayri ile küsüşen.

Beheri insanlıktan, tutulmuş muaf

Devamını Oku
Bayram Kaya

109] Elbet kusurlardan da, yarar çıkacaktı. Bu evrensel yasa idi. Bu tür bozulmalara gidişte çok sesliliğe dek kazanımlarımız da olacaktı. 1960'darbesi; çok siyasi ve maddi hatalar yapacaktı. Ne var ki ülke ufkunu da bir hayli açacaktı. İki yapılı meclis kurulacaktı. Anayasa mahkemesine ve bireysel başvuru olaraktan dernekler destekli iş mahkemelerine başvuru hakkı getirilecekti. Yasak yayın anlayışı ortadan kalkacaktı. Darbe sonrasında çok sesliliğe geçilir gibi olunduysa da, yerini 1980'lerin daha gerici 'bizim oğlanlardı' denişi olan, darbeye yerini bırakacaktı.

1960 darbesi yönetimin anti demokratik tutumlarını gerekçe gösterip anti demokratik oluşunu meşrulaşırken! Anti demokratik yönetim de; 'halkın seçtiği başbakan asıldı' diye anti demokratik uygulamalar içinde oluşunu bu sözü ile meşrulaştırıyordu! Sistemin işlemediği yerde ikisi de tehlikeli bir meşrulaşma idi. Bu mantıktan; 'halkın seçtiği başbakan yargılanamaz' sözü de zımnen çıkardı. Ve insan hafızasında 'halkın seçtiği kişi masumdur' yaftasını zımnen bilinç yapardı. Bu inani 'imam masumdur' mantığıyla aynı işleşiştir.

Basınç artmış, sistem erk engeli yüzünden kendi unsurlarıyla işletilmiyordu. Sistemin basıncı artmış buna karşında sistem tıkanmıştı işleyemiyordu. Patlamaması olası mı? Tıkanmış sistemde belli bir eşik değerden sonra normal işleyiş tükenir, tıkanmış olanın basınç kuralı işlemeye başlardı. Bu kaçınılmaz bir sosyal toplumsal nesnel işleyiş yasadır. 'Durun bu yönetim halkın seçtiği yönetimdir saygılı olun gibisine bir bekleme' basıncın karşısında çok çok anlamsız kalırdı. Çünkü tıkanan her şey gibi bu da tıkanır işlemez olurdu. Yani olası olamazdı. Olup biten budur.

Devamını Oku
Bayram Kaya

Na tamam, oluşta ölür,
Bin bire oluşla, yeni.
Ey ölüm! Korkmuyorum,
Beğendim seni.

Ölümü yok oluş sayarlar

Devamını Oku
Bayram Kaya

Tam aşkı bulmuşken
İmdadı neyleyim imdadeyle ben
Kayıplar yaşanacak
Ayıplar örtük
Tahribatlar boşanacak
Erdemler sürtük

Devamını Oku
Bayram Kaya

İnsan sayılmışta; it donluydu
Sofrasında ağıt yiyorla zalim
Yüzünde beddualar sarf ediyordu.

Kapı kürek, el yürekti
Ağlatılmadan gözlerimiz

Devamını Oku