Ben seni bende görünce kapıldım rüzgârına
Seni tanıyınca son verdim yalnızlığıma
Sen yeter ki daima gülümse güler yüzünle
Ben ışık olup yanarım karanlığına
Ben baş başayken yalnızlığımla seni gördüm
Ben karanlığımdayken ışığını gördüm
Gayri bundan fazlasını istemem
Sevgiyi sende bildim sende tattım sende gördüm
Anlatmaz ki, anlatamaz ki seni hiçbir kelime
Sen o kadar güzel o kadar güzel bir melike
Boş ver be varsın bilmesinler
Biz birbirimize yeteriz gerisi nafile
Seviyorum dersin hemde çok dersin
Sevdiğini açık belli edersin
Hele sevdiğinden bir ayrı düş bak
Dünyayı kendine zehir edersin
Nasıl bir dokunuşun sızısıdır bu sensizlik
Böyle yokluğun işleniyor satır aralarına
Kaybolup gidiyoruz birbirimizden
Gecenin içine bir ben düşüyor peşine sessizlik
Kaç vicdan muharebesine yenilmişliğimiz sorgulanıyor
Eller uyuyor geçmemişliğin ninnileriyle
Kalbin uzayan sürgünleri
Açmazına yazılır gümüş gece
Sinesine kor değmiş âdem gel/in
Kandırır bir sabahın öte yüzünü
Kaçak imgelemin haytalığı
Sessiz bir geceye düşüyorum
Titreyen dudaklarından
Bakışların ateş olurken
Yakıcı bir dokunuş tene değen
Sahipsiz ellerin kenetlenişidir
Belki de haklısın susmak konusunda
Hatta daha ötesine gidip uzaklaşmak adına
Ki değişecekse bir şeyler
Gönüllüdür bu yürek seni kaybetmek pahasına
İçten içe yanıp kül olmaya
Öylesine bir gündü işte
Hiçte öyle olmayan yanıyla
Sonrasını bilmediğimiz coşku sellerine kayboluşumuz
Sadece bir gündü içine girilen
Akşamı günden çıkıp gitmişliğiyle
Sahil kenarımıydı yoksa orman ıssızlığımı
Defalarca elimin kaleme gittiği boş bir sayfasın
Hangi kelimelerle süsleyeceğimi bilmediğim
Öylesine bir boşluk içi dolmazlığında
Öylesine işte
Adına ne söylendiğinden çok nasıl okunduğuna önem verilen




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!